| provide maximum safety |
maksimum güvenlik sağlamak |
provide maximum safety terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| provide maximum opportunities |
maksimum fırsat sağlamak |
| provide maximum availability |
maksimum kullanılabilirlik sağlamak |
| provide maximum grip |
maksimum kavrama sağlamak |
| provide maximum circulation |
maksimum dolaşım sağlamak |
| provide the maximum amount |
azami tutarı sağlamak |
| to provide maximum comfort |
maksimum konfor sağlamak |
| to provide maximum control |
maksimum kontrol sağlamak |
| maximum work safety |
maksimum iş güvenliği |
| ensure maximum safety |
maksimum güvenlik sağlamak |
| for maximum safety |
maksimum güvenlik için |
| provide safety |
güvenlik sağlamak |
| provide a safety net |
güvenlik ağı sağlamak |
| provide additional safety |
ek güvenlik sağlamak |
| provide safety training |
güvenlik eğitimi sağlamak |
| provide safety protection |
güvenlik koruması sağlamak |
| provide increased safety |
daha fazla güvenlik sağlamak |
| provide life safety |
can güvenliği sağlar |
| standard consumer safety specification on toy safety |
oyuncak güvenliği konusunda standart tüketici güvenliği şartnamesi |
| safety goggles or safety glasses |
koruyucu gözlükler veya koruyucu gözlükler |
| safety glasses safety goggles |
güvenlik gözlükleri güvenlik gözlükleri |
| safety equipment such as dust mask, non-skid safety shoes, h |
toz maskesi, kaymaz güvenlik ayakkabıları gibi güvenlik donanımları, h |
| safety related and non-safety |
güvenlikle ilgili ve güvenlikle ilgili olmayan |
| safety science and hazard-based safety engineering. |
güvenlik bilimi ve tehlike temelli güvenlik mühendisliği. |
| material safety data sheets providing safety precautions |
güvenlik önlemleri sağlayan malzeme güvenlik bilgi formları |
| safety of machinery, safety distances to |
makinelerin güvenliği, emniyet mesafeleri |
| use approved safety goggles or safety glasses. |
onaylı koruyucu gözlük veya koruyucu gözlük kullanın. |
| absolute maximum |
mutlak maksimum |
| local maximum |
yerel maksimum |
| local-maximum |
yerel-maksimum |
| maximum |
maksimum |
| maximum breathing capacity |
maksimum solunum kapasitesi |
| maximum card |
maksimum kart |
| maximum likelihood |
maksimum ihtimal |
| maximum likelihood estimation |
maksimum olasılık tahmini |
| maximum principle |
maksimum prensip |
| maximum thermometer |
maksimum termometre |
| maximum value theorem |
maksimum değer teoremi |
| maximum velocity |
maksimum hız |
| maximum voluntary ventilation |
maksimum gönüllü havalandırma |
| maximum-minimum thermometer |
maksimum-minimum termometre |
| maximum-security |
maksimum güvenlikli |
| relative maximum |
göreceli maksimum |
| relative-maximum |
göreli yüksek |
| transport maximum |
maksimum taşıma |
| tubular maximum |
borulu maksimum |
| glucose transport maximum |
glikoz taşıma maksimum |
| to the maximum extent |
azami ölçüde |
| to the maximum extent permitted by law |
yasaların izin verdiği azami ölçüde |
| maximum torque |
maksimum tork |
| maximum output |
maksimum çıktı |