dealing with unexpected problems

dealing with unexpected problems teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
dealing with unexpected problems beklenmedik problemlerle uğraşmak

dealing with unexpected problems terimi için benzer kelimeler ve anlamları
dealing with the unexpected beklenmedik ile başa çıkmak
unexpected problems arise beklenmeyen sorunlar ortaya çıkıyor
dealing with problems sorunlar ile uğraşma
dealing with unforeseen problems öngörülemeyen problemlerle uğraşmak
dealing with concrete problems somut problemlerle uğraşmak
dealing with relationship problems ilişki problemleriyle uğraşmak
if problems problems occur eğer problemler ortaya çıkarsa
unexpected beklenmedik
unexpected error beklenmeyen hata
unexpected events beklenmedik olaylar
expect the unexpected beklenmeyeni bekle
unexpected twist beklenmedik büküm
suspected unexpected serious adverse reaction beklenmeyen ciddi olumsuz reaksiyon şüphesi
an unexpected beklenmedik bir
unexpected situation beklenmedik durum
unexpected costs beklenmedik maliyetler
is not unexpected beklenmedik değil
rather unexpected beklenmedik bir şekilde
in unexpected ways beklenmedik şekillerde
unexpected ways beklenmedik yollar
unexpected loss beklenmeyen zarar
unexpected downtime beklenmedik kesinti
unexpected file format beklenmeyen dosya formatı
unexpected changes beklenmedik değişiklikler
unexpected issues beklenmedik sorunlar
unexpected expenses beklenmedik giderler
completely unexpected tamamen beklenmedik
unexpected death beklenmedik ölüm
totally unexpected tamamen beklenmedik
entirely unexpected tamamen beklenmedik
unexpected meeting beklenmedik toplantı
unexpected results beklenmeyen sonuçlar
unexpected findings beklenmedik bulgular
take an unexpected turn beklenmedik bir dönüş almak
unexpected accident beklenmedik kaza
unexpected failure beklenmedik başarısızlık
unexpected error occurred beklenmedik hata oluştu
unexpected surprise beklenmedik sürpriz
unexpected outcome beklenmeyen sonuç
an unexpected error has occurred. beklenmeyen bir hata oluştu.
expected and unexpected beklenen ve beklenmeyen
unexpected shocks beklenmedik şoklar
unexpected condition beklenmeyen durum
unexpected circumstances beklenmedik durumlar
an unexpected turn beklenmedik bir dönüş
unexpected energization beklenmedik enerji
unexpected development beklenmedik gelişme
an unexpected error occurred beklenmedik bir sorun oluştu
unexpected places beklenmedik yerler
due to unexpected beklenmedik yüzünden