traditional sexist

traditional sexist teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
traditional sexist geleneksel cinsiyetçi

traditional sexist terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sexist cinsiyet farkı gözeten
sexist jokes cinsiyetçi şakalar
sexist comments cinsiyetçi yorumlar
sexist language cinsiyetçi dil
anti-sexist cinsiyetçilik karşıtı
non-sexist language cinsiyetçi olmayan dil
sexist attitudes cinsiyetçi tutumlar
sexist insults cinsiyetçi hakaret
sexist education cinsiyetçi eğitim
non sexist cinsiyetçi olmayan
is sexist cinsiyetçi
sexist images cinsiyetçi görüntüler
sexist bias cinsiyetçi önyargı
sexist behavior cinsiyetçi davranış
sexist country cinsiyetçi ülke
the sexist nature of cinsiyetçi doğası
i'm not sexist cinsiyetçi değilim
sexist stereotypes cinsiyetçi kalıplaşmış
sexist mindset cinsiyetçi zihniyet
traditional and non-traditional actors geleneksel ve geleneksel olmayan aktörler
traditional and non-traditional security threats geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditleri
non-traditional geleneksel olmayan
traditional geleneksel
traditional logic geleneksel mantık
traditional marriage geleneksel evlilik
traditional option geleneksel seçenek
traditional policy geleneksel politika
traditional weapon geleneksel silah
traditional knowledge geleneksel bilgi
traditional approach geleneksel yaklaşım
traditional gender roles geleneksel cinsiyet rolleri
traditional food geleneksel yemek
traditional dress geleneksel kıyafet
traditional crafts geleneksel el sanatları
traditional media geleneksel medya
in the traditional sense geleneksel anlamda
traditional healer geleneksel şifacı
traditional costume geleneksel kostüm
traditional view geleneksel görünüm
traditional chinese geleneksel çince
traditional dishes geleneksel yemekler
traditional trade geleneksel ticaret
traditional birth attendants geleneksel doğum görevlileri
harmful traditional practices zararlı geleneksel uygulamalar
traditional lands geleneksel topraklar
traditional medicine geleneksel tıp
traditional values geleneksel değerler
traditional skills geleneksel beceriler
traditional leaders geleneksel liderler
traditional market geleneksel pazar