physical and electronic surveillance

physical and electronic surveillance teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
physical and electronic surveillance fiziksel ve elektronik gözetim

physical and electronic surveillance terimi için benzer kelimeler ve anlamları
wiretapping and electronic surveillance. telefon dinleme ve elektronik izleme.
electronic surveillance elektronik gözetim
electronic article surveillance elektronik eşya gözetimi
electronic surveillance equipment elektronik gözetim donanımları
electronic article surveillance systems elektronik eşya gözetleme sistemleri
surveillance of electronic communications elektronik iletişimin izlenmesi
national electronic injury surveillance ulusal elektronik yaralanma gözetimi
electronic surveillance system elektronik gözetim sistemi
electronic records and electronic signatures elektronik kayıtlar ve elektronik imzalar
physical surveillance fiziksel gözetim
physical security surveillance fiziksel güvenlik gözetimi
physical, electronic, and procedural safeguards fiziksel, elektronik ve usule ilişkin güvenceler
we maintain physical, electronic, and procedural fiziki, elektronik ve usule ait prosedürleri koruruz
commercially reasonable physical, electronic and procedural ticari olarak makul fiziksel, elektronik ve usule uygun
physical and electronic safeguards fiziksel ve elektronik güvenlik önlemleri
we have put in place suitable physical, electronic and uygun fiziksel, elektronik ve
physical, electronic and management procedures fiziksel, elektronik ve yönetim prosedürleri
maintain physical, electronic and procedural safeguards fiziksel, elektronik ve prosedürel güvenceleri korumak
electronic or non-electronic tampering elektronik veya elektronik olmayan kurcalama
electrical, electronic, programmable electronic elektrik, elektronik, programlanabilir elektronik
physical or electronic signature fiziksel veya elektronik imza
a physical or electronic signature fiziksel veya elektronik imza
in physical or electronic form fiziksel veya elektronik biçimde
physical or electronic form fiziksel veya elektronik form
a physical or electronic signature of a person authorized to yetkili kişinin fiziksel veya elektronik imzası
intelligence, surveillance and reconnaissance zeka, gözetim ve keşif
monitoring and surveillance izleme ve gözetim
surveillance epidemiology and end results sürveyans epidemiyolojisi ve sonuçları
surveillance and enforcement gözetim ve icra
security and surveillance güvenlik ve gözetim
surveillance and control gözetim ve kontrol
surveillance and reconnaissance gözetim ve keşif
surveillance and reporting gözetim ve raporlama
surveillance and screening gözetim ve tarama
surveillance and tracking gözetim ve izleme
vigilance and surveillance dikkat ve gözetim
surveillance, monitoring and evaluation gözetim, izleme ve değerlendirme
national cancer institute surveillance epidemiology and end ulusal kanser enstitüsü sürveyans epidemiyolojisi ve sonu
health and safety surveillance sağlık ve güvenlik gözetimi
communicable disease surveillance and response bulaşıcı hastalık sürveyansı ve yanıtı
monitoring, control and surveillance izleme, kontrol ve gözetim
continuous surveillance, assessment and approval sürekli gözetim, değerlendirme ve onay
epidemiology and surveillance epidemiyoloji ve sürveyans
surveillance and preparedness gözetim ve hazırlık
integrated disease surveillance and response entegre hastalık sürveyansı ve yanıtı
surveys and surveillance anketler ve gözetim
screening and surveillance tarama ve gözetim
surveillance and biometrics gözetim ve biyometri
surveillance and testing gözetim ve test
privacy and surveillance gizlilik ve gözetim