how long had you been waiting

how long had you been waiting teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
how long had you been waiting ne zamandır bekliyordun

how long had you been waiting terimi için benzer kelimeler ve anlamları
how long have you been waiting ne kadardır bekliyorsun
i have been waiting for so long çok uzun zamandır bekliyorum
been waiting long? çok mu bekledin
i haven't been waiting long uzun zamandır beklemiyordum
i have been waiting for long uzun zamandır bekliyorum
been waiting a long time uzun zamandır bekliyordum
had been waiting bekliyordu
i had been waiting bekliyordum
we had been waiting bekliyorduk
had been waiting for bekliyordu
i had been waiting for bekliyordum
he had been waiting bekliyordu
she had been waiting bekliyordu
i had been waiting for him onu bekliyordum
i had been waiting for many years yıllardır bekliyorum
i was waiting for you a long time uzun zamandır seni bekliyordum
have you been waiting bekliyor muydun
you've been waiting for için bekliyordun
what would you change if you had had olsaydın ne değiştirirdin
they had had a long uzun bir zaman geçirdiler
long waiting list uzun bekleme listesi
long waiting uzun bekleme
long waiting period uzun bekleme süresi
waiting too long çok beklemek
waiting so long çok beklemek
waiting for long uzun süre beklemek
waiting for too long çok beklemek
waiting for so long çok uzun zamandır bekliyor
without long a waiting time. uzun bekleme süresi olmadan.
i was waiting for long time uzun zamandır bekliyordum
i waiting for so long çok uzun zamandır bekliyorum
waiting far too long çok uzun süre beklemek
waiting for a long time uzun süre beklemek
a long time waiting uzun zamandır bekliyor
waiting long enough yeterince beklemek
due to long waiting times uzun bekleme süreleri nedeniyle
waiting that long o kadar beklemek
i was waiting for a long time uzun zamandır bekliyordum
how long is the waiting list? bekleme listesi ne kadar sürecek?
avoid long waiting times uzun bekleme süresinden kaçının
have long waiting uzun süre beklemek
he had had had vardı
i had waiting bekliyordum
had long been uzun zaman olmuştu
had long been known uzun zamandır bilinmekteydi
had been a long time coming uzun zamandır gelmişti
it had been a long time uzun zaman olmuştu
it had long been uzun zaman olmuştu
had long been used uzun zamandır kullanılmış
had long since been uzun zamandan beri