within the shortest possible timeframe

within the shortest possible timeframe teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
within the shortest possible timeframe mümkün olan en kısa süre içinde

within the shortest possible timeframe terimi için benzer kelimeler ve anlamları
within the shortest timeframe en kısa süre içinde
within the shortest possible time mümkün olan en kısa sürede
within the shortest possible delay mümkün olan en kısa gecikme içinde
in the shortest possible time en kısa sürede
shortest possible time mümkün olan en kısa süre
shortest time possible mümkün olan en kısa süre
shortest possible mümkün olan en kısa
shortest possible time frame mümkün olan en kısa süre
the shortest possible notice mümkün olan en kısa bildirim
shortest delay possible mümkün olan en kısa gecikme
the shortest possible delay mümkün olan en kısa gecikme
as shortest as possible en kısa sürede
shortest possible distance mümkün olan en kısa mesafe
shortest period of time possible mümkün olan en kısa süre
shortest time period possible mümkün olan en kısa süre
shortest possible lead times mümkün olan en kısa teslim süreleri
the shortest possible period of time. mümkün olan en kısa süre.
to get back to you in the shortest possible time en kısa sürede size geri dönmek için
in the shortest possible amount of en kısa sürede
within the shortest delay en kısa gecikme içinde
within shortest period of time en kısa sürede
within the shortest time limit en kısa süre içerisinde
within the shortest of times en kısa sürede
within the shortest period en kısa sürede
within the timeframe süre içinde
within that timeframe bu süre içinde
within a reasonable timeframe makul bir süre içinde
within the legal timeframe yasal süre içinde
within the required timeframe istenen süre içerisinde
within a short timeframe kısa bir süre içinde
within a limited timeframe sınırlı bir süre içinde
within what timeframe hangi zaman diliminde
within 2 hours timeframe 2 saat içinde
within the timeframe indicated belirtilen süre içerisinde
within right timeframe doğru zaman çerçevesi içinde
within a shorter timeframe daha kısa bir süre içinde
within agreed timeframe kararlaştırılan zaman içerisinde
be completed within the timeframe süre içinde tamamlanacak
report within the timeframe agreed kabul edilen süre içinde rapor
within an adequate timeframe yeterli bir süre içinde
implementation within timeframe süre içerisinde uygulama
within the 30-day timeframe 30 günlük süre içinde
within a specified timeframe belirtilen süre içerisinde
within the applicable timeframe geçerli zaman çerçevesinde
within the specified timeframe belirtilen süre içerisinde
within a set timeframe belirlenmiş bir süre içinde
shortest en kısa
open shortest path first ilk önce en kısa yolu aç
shortest time en kısa süre
in the shortest time en kısa sürede