in a positive environment

in a positive environment teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
in a positive environment olumlu bir ortamda

in a positive environment terimi için benzer kelimeler ve anlamları
positive environment olumlu çevre
positive work environment olumlu çalışma ortamı
positive learning environment olumlu öğrenme ortamı
positive working environment olumlu çalışma ortamı
positive business environment olumlu iş ortamı
build a positive environment olumlu bir ortam inşa etmek
positive, cooperative environment olumlu, kooperatif ortamı
positive contribution to the environment çevreye olumlu katkı
building a positive learning environment olumlu bir öğrenme ortamı oluşturmak
positive effect on the environment çevre üzerinde olumlu etki
have a positive environment olumlu bir ortama sahip olmak
positive enabling environment pozitif kolaylaştırma ortamı
maintain a positive environment olumlu bir ortam sürdürmek
positive school environment olumlu okul ortamı
create a positive environment for growth büyüme için olumlu bir ortam yaratmak
positive impact on the environment çevre üzerinde olumlu etki
positive workplace environment olumlu iş ortamı
constant positive pressure breathing sürekli pozitif basınçlı solunum
continuous positive airway pressure sürekli pozitif hava yolu basıncı
continuous positive pressure breathing sürekli pozitif basınçlı solunum
continuous positive pressure ventilation sürekli pozitif basınçlı havalandırma
direct positive doğrudan pozitif
false positive yanlış pozitif
false-positive yanlış pozitif
false-positive reaction yanlış-pozitif reaksiyon
hiv positive hiv pozitif
hiv-positive hiv pozitif
intermittent positive pressure breathing aralıklı pozitif basınçlı solunum
intermittent positive pressure ventilation aralıklı pozitif basınçlı havalandırma
positive pozitif
positive accommodation pozitif konaklama
positive caster pozitif tekeri
positive column pozitif sütun
positive convergence pozitif yakınsama
positive crankcase ventilation pozitif karter havalandırması
positive declination pozitif düşüş
positive definite pozitif kesin
positive discrimination pozitif ayrımcılık
positive electricity pozitif elektrik
positive electron pozitif elektron
positive end-expiratory pressure pozitif ekspirasyon sonu basınç
positive eugenics pozitif öjenik
positive feedback olumlu geribildirim
positive ion pozitif iyon
positive law pozitif kanun
positive organ pozitif organ
positive polarity pozitif kutupluluk
positive scotoma pozitif skotoma
positive stain pozitif leke
positive theology pozitif teoloji