| there is something really wrong |
gerçekten yanlış bir şey var |
there is something really wrong terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| there is really something wrong |
yanlış bir şey var |
| really, really, really |
gerçekten, gerçekten, gerçekten |
| there is something wrong |
yanlış birşey var |
| there's something wrong |
yanlış bir şey var |
| is there something wrong |
yanlış bir şey mi var |
| there was something wrong |
yanlış bir şey vardı |
| there is something wrong with |
yanlış bir şey var |
| there's something wrong with |
yanlış bir şey var |
| there was something wrong with |
yanlış bir şey vardı |
| there are something wrong |
yanlış bir şey var |
| there's something wrong here |
burada yanlış bir şeyler var |
| i feel there is something wrong |
yanlış bir şey olduğunu hissediyorum |
| there seems to be something wrong |
yanlış bir şey var gibi görünüyor |
| you think there is something wrong? |
yanlış bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? |
| if there's something wrong |
eğer yanlış bir şey varsa |
| there is something seriously wrong |
ciddi bir yanlışlık var |
| there's something wrong with that |
bunda yanlış bir şeyler var. |
| that there was something wrong |
yanlış bir şey olduğunu |
| wrong place at the wrong time |
yanlış zamanda yanlış yer |
| really wrong |
gerçekten yanlış |
| there is something to something |
bir şeye bir şey var |
| really really |
gerçekten ama gerçekten |
| really really want |
gerçekten gerçekten istiyorum |
| really, really hard |
gerçekten, gerçekten zor |
| i'm really, really sorry |
gerçekten, gerçekten üzgünüm |
| really really cold |
gerçekten çok soğuk |
| really really happy |
gerçekten çok mutlu |
| i really, really |
ben gerçekten, gerçekten |
| you really really want |
gerçekten çok istiyorsun |
| i really really am very sorry |
gerçekten çok çok özür dilerim |
| really really rich |
gerçekten çok zengin |
| i really, really like that |
gerçekten, gerçekten bunu sevdim |
| really really care |
gerçekten gerçekten önemsiyorum |
| really really like you |
gerçekten gerçekten senden hoşlanıyorum |
| i really really miss you |
seni gerçekten gerçekten özledim |
| i'm really really hungry |
gerçekten çok açım |
| something went wrong |
bir şeyler yanlış gitti |
| something is wrong |
bir şey yanlış |
| something wrong |
ters giden birşey mi var |
| something went wrong with |
bir şeyler ters gitti |
| something was wrong |
birşeyler yanlıştı |
| something goes wrong |
birşeyler yanlış gidiyor |
| something wrong with |
yanlış bir şey |
| something is wrong with |
bir sorun var |
| if something goes wrong |
eğer sorun çıkarsa |
| get something wrong |
yanlış bir şey olsun |
| oops! something went wrong. |
ayy! bir şeyler yanlış gitti. |
| is something wrong? |
bir sorun mu var? |
| do something wrong |
yanlış bir şeyler yap |
| something has gone wrong |
bir şeyler ters gitti |