| remove victim to fresh air and keep at rest |
kurbanı temiz havaya çıkarın ve dinlenmeye devam edin |
remove victim to fresh air and keep at rest terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| remove to fresh air and keep at rest |
temiz havaya çıkarın ve dinlenmeye devam edin |
| remove victim to fresh air |
kurbanı temiz havaya çıkarmak |
| move victim to fresh air |
kazazedeyi açık havaya taşıyın |
| keep the victim in rest position |
kurbanı dinlenme pozisyonunda tutmak |
| fresh air and rest |
temiz hava ve dinlenme |
| remove to fresh air |
temiz havaya çıkarmak |
| remove person to fresh air |
kişiyi temiz havaya çıkarmak |
| if inhaled, remove to fresh air |
solunması halinde temiz havaya çıkarın |
| remove patient to fresh air |
hastayı temiz havaya çıkarın |
| remove casualty to fresh air |
kazazedeyi temiz havaya çıkarın |
| remove individual to fresh air. |
kişiyi temiz havaya çıkarın. |
| fresh air and exhaust air. |
temiz hava ve egzoz havası. |
| remove victim |
kurbanı çıkarmak |
| keep the victim warm |
kurbanı sıcak tut |
| remove the rest of |
kalanını kaldır |
| supply fresh air and to be sure call for a doctor |
temiz hava sağlayın ve emin olmak için doktor çağırın |
| drink plenty of water and provide fresh air. |
bol su içiniz ve temiz hava alınız. |
| ensure fresh air entry during application and drying |
uygulama ve kurutma sırasında temiz hava girişi sağlayın |
| i like nature by itself just being out there and enjoying the fresh air |
doğanın tek başına orada olmayı ve temiz havanın tadını çıkarmayı seviyorum |
| keep patient warm and at rest |
hastayı sıcak ve istirahatte tutun |
| protect food and keep it fresh |
yiyecekleri koru ve taze tut |
| to remove any air |
hava almak |
| remove dust from the air |
havadan toz çıkarmak |
| remove with compressed air |
basınçlı hava ile çıkarın |
| breath of fresh air |
temiz havayı solu |
| fresh air |
temiz hava |
| a breath of fresh air |
bir nefes taze hava |
| move to fresh air |
temiz havaya taşımak |
| fresh air intake |
temiz hava girişi |
| get fresh air |
temiz hava al |
| get some fresh air |
biraz temiz hava al |
| in the fresh air |
temiz havada |
| supply fresh air |
temiz hava sağlayın |
| air fresh |
temiz hava |
| provide fresh air |
temiz hava sağlamak |
| fresh air damper |
temiz hava damperi |
| breathe fresh air |
temiz hava al |
| move person to fresh air |
kişiyi temiz havaya taşıyın |
| fresh air blower |
temiz hava üfleyici |
| breath fresh air |
nefes temiz hava |
| like a breath of fresh air |
temiz bir nefes gibi |
| move the exposed person to fresh air |
maruz kalan kişiyi temiz havaya çıkarın |
| fresh air inlet |
temiz hava girişi |
| fresh air ventilation |
temiz hava havalandırma |
| get plenty of fresh air |
bolca temiz hava almak |
| cold fresh air |
soğuk temiz hava |
| fresh air fan |
temiz hava fanı |
| source of fresh air |
temiz hava kaynağı |
| have fresh air |
temiz hava al |
| take a breath of fresh air |
temiz hava solumak |