cope a difficult situation

cope a difficult situation teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
cope a difficult situation zor bir durumla başa çıkmak

cope a difficult situation terimi için benzer kelimeler ve anlamları
difficult to cope with başa çıkmak zor
difficult to cope baş etmek zor
find it difficult to cope başa çıkmakta zorlanmak
ability to cope with difficult situations zor durumlarla başa çıkma yeteneği
find difficult to cope with başa çıkmak zor bulmak
more difficult to cope with başa çıkmak daha zor
work in teams, ability to cope with difficult situations, respect f takım çalışması, zor durumlarla başa çıkma becerisi, saygı
cope difficult zor başa çıkmak
more difficult to cope başa çıkmak daha zor
cope with the situation durumla başa çıkmak
cope with a situation bir durumla başa çıkmak
to cope with this situation bu durumla başa çıkmak
in order to cope with the situation durumla baş edebilmek için
cope the situation durumu ele almak
to cope with such a situation böyle bir durumla başa çıkmak
difficult situation zor durum
difficult economic situation zor ekonomik durum
a difficult situation zor bir durum
difficult financial situation zor mali durum
deal with a difficult situation zor bir durumla uğraşmak
dealing with a difficult situation zor bir durumla başa çıkmak
in a very difficult situation çok zor bir durumda
very difficult situation çok zor durum
are in a difficult situation zor durumda
when faced with a difficult situation zor bir durumla karşılaştığında
face a difficult situation zor bir durumla karşı karşıya
the most difficult situation en zor durum
difficult situation to solve çözülmesi zor bir durum
the current situation is difficult mevcut durum zor
difficult situation with respect saygı ile zor durum
this is a difficult situation. bu zor bir durum.
create a difficult situation zor bir durum yaratmak
the situation is difficult durum zor
company in a difficult situation zor durumda olan bir şirket
can manage to get around this difficult situation bu zor durumun üstesinden gelmeyi başarabilir
in such a difficult situation böyle zor bir durumda
handle a difficult situation zor bir durumla başa çıkmak
difficult life situation zor yaşam durumu
landed in a difficult situation zor durumda
it leaves us in a very difficult situation bizi çok zor durumda bırakıyor
situation remains difficult durum zor kalır
cope başa çıkmak
cope with baş etmek
cope with stress stresle başa çıkmak
cope with change değişim ile başa çıkmak
struggling to cope başa çıkmak için mücadele
ability to cope başa çıkma yeteneği
unable to cope baş edemiyor
able to cope başa çıkmak
cope well iyi başa çıkmak