the most obvious problems

the most obvious problems teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
the most obvious problems en belirgin problemler

the most obvious problems terimi için benzer kelimeler ve anlamları
any obvious problems herhangi bir belirgin problem
no obvious problems bariz bir sorun yok
at its most obvious en açık şekilde
most obvious area en açık alan
the most obvious thing en belirgin şey
one of the most obvious en açık olanlardan biri
the most obvious conclusion en açık sonuç
the most obvious way en açık yol
most obvious example en açık örnek
the most obvious ones en açık olanları
the most obvious answer en açık cevap
the most obvious reason en açık neden
the most obvious difference between arasındaki en belirgin fark
most obvious candidate en açık aday
most obvious benefit en belirgin yarar
most obvious effect en belirgin etki
most obvious changes en belirgin değişiklikler
most obvious features en belirgin özellikler
most obvious and visible en açık ve görünür
if problems problems occur eğer problemler ortaya çıkarsa
most pressing problems en acil problemler
most challenging problems en zorlu problemler
most common problems en yaygın sorunlar
one of the most common problems en yaygın sorunlardan biri
the most complex problems en karmaşık problemler
most discoloration problems çoğu renk değişikliği problemi
the most crucial problems en önemli problemler
most intractable problems en zorlu problemler
most problems are resolved çoğu sorun çözüldü
has caused the most problems en çok soruna neden oldu
one of the most pressing problems en acil sorunlardan biri
most common health problems en yaygın sağlık sorunları
non-obvious kesin değil
obvious açık
it is obvious bu apaçık
obvious choice bariz seçim
it is obvious that açıktır ki
state the obvious açıkça belirt
for obvious reasons bariz sebeplerden dolayı
immediately obvious apaçık belli
less obvious daha az belirgin
stating the obvious açıkça belirtmek
it became obvious belli oldu
it becomes obvious belli oluyor
became obvious belli oldu
it's obvious açıktır
blindingly obvious gözle görülür biçimde belirgin
pretty obvious gayet açık
it's obvious that açıktır ki
become obvious belirginleşmek