its central concern

its central concern teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
its central concern merkezi kaygısı

its central concern terimi için benzer kelimeler ve anlamları
central concern ana kaygı
a central concern merkezi bir endişe
remain a central concern merkezi bir endişe olmaya devam etmek
remains a central concern merkezi bir endişe olmaya devam ediyor
of central concern to endişe verici
central and sub-central levels merkezi ve alt-merkezi seviyeler
central central european time zone orta orta avrupa saat dilimi
due to its its, its onun yüzünden
expressed its concern endişesini dile getirdi
in its concern endişesinde
expresses its grave concern ciddi endişesini dile getirdi
shared its concern endişesini paylaştı
its concern with onunla olan ilgisi
expresses its concern endişesini ifade ediyor
expressing its concern endişesini dile getirme
has expressed its deep concern derin endişesini dile getirdi
noted its concern endişesini dile getirdi
its concern was kaygısı şuydu:
shows its concern endişesini gösterir
expressed its deep concern derin endişesini dile getirdi
its going concern onun kaygısı
expressing its concern that endişesini dile getirme
voiced its concern endişesini dile getirdi
expresses its concern for için endişesini ifade ediyor
its major concern ana kaygısı
as for spain, the commission voiced its concern over ispanya’ya gelince, komisyon endişelerini dile getirdi
to resolve its concern that endişesini gidermek
its central location merkezi konumu
from its central role merkezi rolünden
has its central merkezi var
european central bank for its main refinancing ana finansmanı için avrupa merkez bankası
given its central role merkezi rolü göz önüne alındığında
its central role merkezi rolü
its central goal ana hedefi
central to its fortunes servetlerinin merkezinde
put its money where its mouth is parasını ağzına koy
instructs its president to forward its position başkanına pozisyonunu iletmesini söyler
results of its operations and its cash flows faaliyetlerinin sonuçları ve nakit akışları
puts its money where its mouth is parasını ağzına koyar
putting its money where its mouth is parasını ağzına koymak
its money where its mouth is parası ağzında
, and its effects upon its ability to perform ve gerçekleştirme kabiliyeti üzerindeki etkileri
to take its fate into its own hands. kaderini kendi ellerine almak.
instructs its president to forward its başkanına iletmesini söyler
its lights and its shadows ışıkları ve gölgeleri
of the exb, its organs and its bureau exb, organları ve bürosu
its relationship with its partners ortakları ile ilişkisi
its treatment of its employees çalışanlarına davranışları
its past and its present geçmişi ve bugünü
in its unity and its diversity birliğinde ve çeşitliliğinde