reaching a boiling point

reaching a boiling point teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
reaching a boiling point kaynama noktasına ulaşma

reaching a boiling point terimi için benzer kelimeler ve anlamları
boiling point boiling range kaynama noktası kaynama aralığı
boiling point kaynama noktası
low boiling point düşük kaynama noktası
initial boiling point kaynamaya başlama noktası
high boiling point yüksek kaynama noktası
wet boiling point ıslak kaynama noktası
boiling point range kaynama noktası aralığı
reached boiling point kaynama noktasına ulaştı
true boiling point gerçek kaynama noktası
dry boiling point kuru kaynama noktası
boiling point of water suyun kaynama noktası
boiling point elevation kaynama noktası yükselmesi
reach boiling point kaynama noktasına ulaşmak
above boiling point kaynama noktasının üstünde
higher boiling point daha yüksek kaynama noktası
reach a boiling point kaynama noktasına ulaşmak
normal boiling point normal kaynama noktası
below boiling point kaynama noktasının altında
boiling point 140 kaynama noktası 140
i was at boiling point kaynama noktasındaydım
high-boiling-point material yüksek kaynama noktalı malzeme
a boiling point kaynama noktası
boiling point temperature kaynama noktası sıcaklığı
special boiling point özel kaynama noktası
to almost boiling point neredeyse kaynama noktasına
the boiling point is measured kaynama noktası ölçülür
boiling point higher than kaynama noktası daha yüksek
above its boiling point kaynama noktasının üstünde
at boiling point kaynama noktasında
beyond the boiling point kaynama noktasının ötesinde
boiling flash point parlama noktası
may reach a boiling point kaynama noktasına ulaşabilir
came to a boiling point kaynama noktasına geldi
reaching a point bir noktaya ulaşmak
reaching point ulaşma noktası
reaching a point where bir noktaya ulaşmak
reaching this point bu noktaya ulaşmak
reaching crisis point kriz noktasına ulaşma
reaching breaking point kırılma noktasına ulaşma
reaching the point where noktaya ulaşma
reaching the lowest point en düşük noktaya ulaşmak
reaching a tipping point bir devrilme noktasına ulaşma
reaching break-even point kesinti noktasına ulaşmak
boiling kaynamak
boiling-water reactor kaynar su reaktörü
pig boiling domuz kaynatma
stone boiling taş kaynatma
boiling water kaynayan su
boiling range kaynama aralığı
boiling hot kavurucu sıcak