travelling throughout europe

travelling throughout europe teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
travelling throughout europe avrupa çapında seyahat

travelling throughout europe terimi için benzer kelimeler ve anlamları
travelling in europe avrupa'da seyahat
travelling around europe avrupa'yı dolaşmak
i was travelling around europe avrupa'yı dolaşıyordum
travelling through europe avrupa ile seyahat
travelling throughout boyunca seyahat
throughout europe avrupa çapında
companies throughout europe avrupa çapındaki şirketler
from throughout europe tüm avrupa'dan
all throughout europe tüm avrupa'da
mobility throughout europe avrupa genelinde hareketlilik
best practices throughout europe avrupa çapında en iyi uygulamalar
applicable throughout europe avrupa çapında uygulanabilir
to move throughout europe avrupa'yı dolaşmak
lessons from different case studies throughout europe avrupa çapında farklı vaka çalışmalarından dersler
but also throughout europe aynı zamanda avrupa çapında
licenses throughout europe avrupa genelinde lisanslar
throughout europe, australia avrupa çapında, avustralya
coverage throughout europe avrupa genelinde kapsama
throughout north america and europe kuzey amerika ve avrupa genelinde
throughout western europe batı avrupa çapında
distributed throughout the whole of europe avrupa’ya dağılmış
travelling seyahat
travelling people seyahat eden insanlar
travelling salesman seyyar satıcı
travelling wave gezici dalga
travelling-wave tube hareketli dalga borusu
travelling expenses seyahat masrafları
travelling time seyahat zamanı
travelling crane gezer vinç
travelling block gezici blok
i love travelling seyahat etmeyi seviyorum
i like travelling seyahat etmeyi seviyorum
travelling abroad yurtdışı seyehati
travelling around dolaşmak
travelling public halka seyahat
travelling direction seyahat yönü
travelling companion seyahat arkadaşı
while travelling seyahat ederken
travelling allowance seyahat ödeneği
travelling through içinden seyahat
when travelling seyahat ederken
overhead travelling crane havai gezer vinç
travelling costs seyahat masrafları
travelling grate seyahat ızgarası
travelling exhibition gezici sergi
travelling speed sürüş hızı
i am travelling yolculuk yapıyorum
i will be travelling seyahat edeceğim
for travelling seyahat için
i was travelling seyahat ediyordum