| they do not provide any insight |
herhangi bir içgörü sağlamıyorlar |
they do not provide any insight terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| does not provide any insight |
herhangi bir içgörü sağlamıyor |
| they provide insight |
içgörü sağlarlar |
| provide insight |
içgörü sağlamak |
| provide an insight |
içgörü sağlamak |
| provide some insight |
biraz fikir ver |
| provide more insight |
daha fazla fikir sağlamak |
| provide further insight |
daha fazla bilgi sağlamak |
| will provide insight |
içgörü sağlayacak |
| may provide insight |
içgörü sağlayabilir |
| provide with an insight |
içgörü sağlamak |
| provide a insight |
içgörü sağlamak |
| provide a unique insight |
benzersiz bir fikir vermek |
| provide greater insight |
daha fazla fikir sağlamak |
| provide additional insight |
ek bilgi sağlamak |
| provide a general insight |
genel bir öngörü sağlamak |
| provide insight for |
içgörü sağlamak |
| provide you with insight |
size içgörü sağlamak |
| provide with some insight |
biraz fikir vermek |
| provide insight about |
hakkında fikir vermek |
| provide unique insight |
benzersiz içgörü sağlamak |
| provide a good insight |
iyi bir görüş sağlamak |
| provide an interesting insight |
ilginç bir fikir vermek |
| o provide insight about |
o hakkında fikir vermek |
| provide objective insight |
nesnel içgörü sağlamak |
| to provide better insight into |
daha iyi bir görüş sağlamak için |
| provide insight and recommendations |
içgörü ve önerilerde bulunmak |
| provide cultural insight |
kültürel bakış açısı sağlamak |
| provide no insight |
fikir vermek |
| provide the insight needed |
gerekli bilgileri sağlamak |
| provide insight into performance |
performans hakkında fikir vermek |
| provide a better insight |
daha iyi bir görüş sağlamak |
| provide deeper insight |
daha derin kavrayış sağlamak |
| provide more insight about |
hakkında daha fazla bilgi sağlamak |
| provide insight into the effectiveness |
etkinlik hakkında fikir vermek |
| they provided insight |
içgörü sağladılar |
| they are my main wellspring for continued insight |
onlar sürekli içgörü için benim temel kaynağım |
| insight they need |
ihtiyaç duydukları içgörü |
| neither we nor any third parties provide any warranty or |
ne biz, ne de üçüncü şahıslar herhangi bir garanti vermez veya |
| any insight |
herhangi bir öngörü |
| since they do not provide |
sağlamadıkları için |
| not provide any explanation |
açıklama yapmamak |
| do not provide any indication |
herhangi bir gösterge sağlama |
| will not request that you provide any reasons for your |
için herhangi bir sebep belirtmeniz istenmeyecektir. |
| father, forgive them, for they know not what they do |
baba, affet onları, çünkü ne yaptıklarını bilmezler |
| they know not what they do |
ne yaptıklarını bilmiyorlar |
| they did not have any |
hiç yoktu |
| hereby undertake that they will not at any time |
hiçbir zaman yapmayacaklarını taahhüt eder. |
| they do not have any other choice |
başka seçenekleri yok |
| they do not in any way |
hiçbir şekilde yapmazlar |
| they do not imply any particular health status, attitudes, b |
herhangi bir özel sağlık durumu, tutum, |