employment creating policies

employment creating policies teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
employment creating policies istihdam yaratma politikaları

employment creating policies terimi için benzer kelimeler ve anlamları
creating policies politika oluşturma
creating employment istihdam yaratmak
creating sustainable employment sürdürülebilir istihdam yaratmak
creating an employment istihdam yaratmak
employment policies istihdam politikaları
active employment policies aktif istihdam politikaları
equal employment policies eşit istihdam politikaları
employment services policies istihdam hizmetleri politikaları
active employment market policies aktif istihdam piyasası politikaları
organizational employment policies örgütsel istihdam politikaları
youth employment policies gençlik istihdamı politikaları
employment-oriented policies istihdama yönelik politikalar
enterprise and employment policies işletme ve istihdam politikaları
equal employment opportunity policies eşit istihdam imkanı politikaları
family-friendly employment policies aile dostu istihdam politikaları
public employment policies kamu istihdam politikaları
social and employment policies. sosyal ve istihdam politikaları.
to coordinate employment policies istihdam politikalarını koordine etmek
integrated guidelines for economic and employment policies ekonomik ve istihdam politikaları için entegre kurallar
policies on employment istihdam politikaları
employment policies of the member states üye devletlerin istihdam politikaları
total workforce by employment type, employment contract, and iş türü, iş sözleşmesi ve
employment or self-employment istihdam veya serbest meslek
insurance, employment, self-employment or residence sigorta, istihdam, serbest meslek veya ikamet
creating oluşturma
by creating oluşturarak
creating value değer yaratma
creating awareness farkındalık yaratmak
in creating yaratmada
for creating oluşturmak için
while creating oluştururken
thus creating böylece yaratma
creating shared value paylaşılan değer yaratmak
thereby creating böylece yaratma
when creating oluştururken
creating jobs iş yaratma
creating a stir heyecan yaratmak
creating partnerships ortaklıklar yaratmak
creating wealth zenginlik yaratmak
is about creating yaratma hakkında
creating a buzz vızıltı oluşturmak
creating change değişim yaratmak
through creating oluşturma yoluyla
are creating yaratıyorlar
creating momentum momentum yaratmak
creating demand talep yaratmak
creating customer value müşteri değeri yaratmak
construed as creating yaratıyor gibi yorumlandı
is creating yaratıyor
of creating yaratma