lead to a high risk

lead to a high risk teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
lead to a high risk yüksek risk almak

lead to a high risk terimi için benzer kelimeler ve anlamları
high risk high reward yüksek risk yüksek ödül
high risk high return yüksek risk yüksek getiri
high value high risk yüksek değer yüksek risk
lead and lead compounds kurşun ve kurşun bileşikleri
lead from lead-based paints kurşun bazlı boyalardan kurşun
lead lead management müşteri adayı yönetimi
follow rather than lead lead liderlik yerine takip edin
lead to a risk risk almak
lead risk kurşun riski
lead to excessive risk taking aşırı risk almaya yol açar
eventually lead to a risk sonunda bir risk oluşturur
may lead to the risk riske neden olabilir
high tension lead yüksek gerilimli kurşun
high lead glass yüksek kurşun cam
high blood pressure can lead to yüksek tansiyon
lead high profile yüksek profilli kurşun
high expectations lead to yüksek beklentiler
lead to high dropout rates okulu bırakma oranlarının yükselmesine neden oluyor
high blood pressure can lead to stroke yüksek tansiyon felce yol açabilir
lead in the plating layer of high voltage diodes yüksek voltaj diyotların kaplama katmanındaki kurşun
high level of lead yüksek kurşun seviyesi
risk assessment and risk reduction risk değerlendirmesi ve risk azaltma
liquidity risk is the risk that likidite riski;
and manage risk to be within its risk appetite ve risk iştahı dahilinde olma riskini yönetin
high-risk yüksek risk
at high risk yüksek risk altında
high risk persons yüksek riskli kişiler
high risk patients yüksek riskli hastalar
are at high risk yüksek risk altında
high-risk groups yüksek riskli gruplar
high risk pregnancy yüksek riskli gebelik
high-risk areas yüksek riskli alanlar
high-risk countries yüksek riskli ülkeler
high-risk pool yüksek riskli havuz
high risk households yüksek riskli hane
high-risk pregnancies yüksek riskli gebelikler
high level risk yüksek risk
high risk activities yüksek riskli faaliyetler
very high risk çok yüksek risk
high risk populations yüksek riskli popülasyonlar
high risk behaviour yüksek riskli davranış
high-risk environment yüksek riskli ortam
high risk for için yüksek risk
a high risk yüksek risk
high risk premium yüksek risk primi
high risk factor yüksek risk faktörü
potentially high risk potansiyel olarak yüksek risk
high-risk sports yüksek riskli sporlar
high risk jurisdictions yüksek riskli yargı bölgeleri
high risk assets yüksek riskli varlıklar