a significant pressure

a significant pressure teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
a significant pressure önemli bir baskı

a significant pressure terimi için benzer kelimeler ve anlamları
significant pressure önemli baskı
under significant pressure önemli baskı altında
facing significant pressure önemli bir baskıyla karşı karşıya
to significant social pressure önemli toplumsal baskıya
operated in the pressure demand or other positive pressure m basınç talebinde veya diğer pozitif basınçlarda işletilen m
hydraulic pressure system pressure hidrolik basınç sistemi basıncı
a pressure reducing valve with pressure gauge, manometreli bir basınç düşürme valfı,
pressure demand or other positive pressure mode basınç talebi veya diğer pozitif basınç modu
least significant digit en az anlamlı hane
most significant digit en önemli basamak
significant önemli
significant digit önemli basamak
significant digits önemli basamak
significant figures önemli rakamlar
significant other hayat arkadaşı
significant symbol önemli sembol
statistically significant istatistiksel olarak anlamlı
significant impact önemli bir etkisi
significant amount önemli miktarda
clinically significant klinik olarak anlamlı
significant accounting policies önemli muhasebe politikaları
significant experience önemli deneyim
significant risk önemli risk
significant progress önemli gelişme
significant differences önemli farklılıklar
significant changes önemli değişiklikler
significant increase önemli artış
significant number anlamlı sayı
significant role önemli rol
significant improvement önemli gelişme
highly significant son derece önemli
significant estimates önemli tahminler
significant value önemli değer
significant effect önemli etki
significant influence önemli etki
significant contribution önemli katkı
not significant önemli değil
to a significant extent önemli ölçüde
significant time önemli zaman
significant challenges önemli zorluklar
significant investment önemli yatırım
significant concern önemli endişe
significant potential önemli potansiyel
significant developments önemli gelişmeler
significant issues önemli konular
significant decrease önemli düşüş
significant savings önemli tasarruf
significant part önemli kısım
significant findings önemli bulgular
significant reduction önemli azalma