hepatic enzyme inducer

hepatic enzyme inducer teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
hepatic enzyme inducer hepatik enzim indükleyici

hepatic enzyme inducer terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hepatic enzyme hepatik enzim
inducer indükleyici
potent inducer güçlü indüktör
sleep inducer uyku indüktörü
hazard inducer tehlike indükleyici
inducer t cell indükleyici t hücresi
helper-inducer yardımcı-uyarıcı
inducer impeller indükleyici çark
inducer stage indüktör evresi
resistance inducer direnç indüktörü
inducer of apoptosis apoptozis indükleyicisi
pore inducer gözenek indükleyici
common hepatic duct ortak hepatik kanal
hepatic karaciğer
hepatic artery hepatik arter
hepatic coma hepatik koma
hepatic duct karaciğer kanalı
hepatic encephalopathy hepatik ensefalopati
hepatic flexure hepatik eğilme
hepatic lobule hepatik lobül
hepatic porphyria hepatik porfiri
hepatic portal vein hepatik portal ven
hepatic vein hepatik ven
left hepatic duct sol hepatik kanal
right hepatic duct sağ hepatik kanal
hepatic impairment karaciğer yetmezliği
hepatic failure karaciğer yetmezliği
hepatic steatosis hepatik steatoz
hepatic disease karaciğer hastalığı
hepatic injury karaciğer hasarı
hepatic function karaciğer fonksiyonu
hepatic dysfunction karaciğer fonksiyon bozukluğu
hepatic blood flow hepatik kan akımı
hepatic adenoma hepatik adenom
hepatic insufficiency karaciğer yetmezliği
hepatic disorders karaciğer hastalıkları
hepatic necrosis hepatik nekroz
hepatic function panel hepatik fonksiyon paneli
hepatic panel hepatik panel
hepatic metabolism karaciğer metabolizması
hepatic glucose hepatik glukoz
hepatic decompensation hepatik dekompansasyon
hepatic toxicity karaciğer toksisitesi
hepatic malignancy karaciğer malignitesi
hepatic hemangioma hepatik hemanjiyom
hepatic cirrhosis hepatik siroz
fulminant hepatic failure fulminan hepatik yetmezlik
hepatic detoxification enzymes hepatik detoksifikasyon enzimleri
hepatic involvement hepatik tutulum
hepatic lipidosis hepatik lipidoz