| only in the extent of you have provided |
sadece sizin sağladığınız ölçüde |
only in the extent of you have provided terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| have only been provided |
sadece sağlandı |
| to the extent provided |
verilen ölçüde |
| to the extent provided by law |
kanunla öngörülen ölçüde |
| except to the extent provided |
verilen kapsam dışında |
| to the extent not provided |
sağlanamadığı ölçüde |
| to the extent provided in the resolution |
kararda belirtilen ölçüde |
| except to the extent otherwise provided |
aksi belirtilmedikçe |
| to the extent provided for |
öngörülen ölçüde |
| to the extent expressly provided |
açıkça ifade edilen ölçüde |
| to the extent otherwise provided |
aksi belirtilmedikçe |
| except to the extent otherwise expressly provided |
aksi açıkça belirtilmedikçe |
| to the extent hereinafter provided |
bundan sonra verilen ölçüde |
| to the full extent provided |
sağlanan ölçüde |
| except to the extent expressly provided |
açıkça belirtilmedikçe |
| to the extent that there are limits provided by law |
kanunla belirlenmiş sınırlar olduğu sürece |
| to the extent provided by applicable law. |
geçerli yasaların öngördüğü ölçüde. |
| extent not otherwise provided |
aksi belirtilmedikçe |
| to the extent not so provided |
sağlanamadığı ölçüde |
| provided to the extent necessary |
gereken ölçüde |
| nature and extent of services provided |
sunulan hizmetlerin niteliği ve kapsamı |
| except that, to the extent you have in any manner violated o |
bunun dışında, herhangi bir şekilde ihlal ettiğiniz ölçüde |
| to the extent you have in any manner violated |
herhangi bir şekilde ihlal ettiğiniz ölçüde |
| to what extent you have |
ne kadarına sahipsin |
| to the extent you have in any manner |
herhangi bir şekilde sahip olduğunuz ölçüde |
| only to the extent that |
sadece bu kadar |
| but only to the extent |
ama sadece |
| except and only to the extent |
hariç ve yalnızca |
| only to a limited extent |
sadece sınırlı bir ölçüde |
| only to the extent permitted |
sadece izin verilen ölçüde |
| only to a certain extent |
sadece belli bir dereceye kadar |
| but only to the extent that |
ama sadece |
| except and only to the extent that such activity |
ve sadece bu tür bir faaliyet |
| except only to the extent |
sadece kapsam dışında |
| only to a limited extent can |
sadece sınırlı bir ölçüde |
| only to a very limited extent |
sadece çok sınırlı bir ölçüde |
| only to a minor extent |
sadece küçük ölçüde |
| only to the extent that there is no evidence of impairment |
sadece, değer düşüklüğü kanıtı olmadığı sürece |
| only to the extent permitted by law |
sadece yasaların izin verdiği ölçüde |
| only to an extent |
sadece bir dereceye kadar |
| only to limited extent |
sadece sınırlı ölçüde |
| to such extent only |
sadece bu ölçüde |
| only to a very small extent |
sadece çok küçük bir ölçüde |
| . an impairment loss is reversed only to the extent |
. değer düşüklüğü zararı, ancak |
| only to the extent it already does so |
sadece zaten olduğu kadar |
| only to certain extent |
sadece bir dereceye kadar |
| only to the extent necessary to make it enforceable |
sadece uygulanabilir hale getirmek için gerekli olan ölçüde |
| except and only to the extent that such |
ve yalnızca |
| only possible to a limited extent. |
sadece sınırlı bir ölçüde mümkün. |
| unless and only to the extent |
sürece ve yalnızca |
| only to the extent strictly necessary |
sadece kesinlikle gerekli olduğu ölçüde |