the broader economic consequences

the broader economic consequences teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
the broader economic consequences daha geniş ekonomik sonuçlar

the broader economic consequences terimi için benzer kelimeler ve anlamları
broader consequences daha geniş sonuçlar
broader economic trends daha geniş ekonomik eğilimler
broader economic development daha geniş ekonomik kalkınma
broader economic growth daha geniş ekonomik büyüme
broader economic effects daha geniş ekonomik etkiler
broader social and economic environment daha geniş sosyal ve ekonomik çevre
the broader economic community daha geniş ekonomik topluluk
broader economic issues daha geniş ekonomik konular
economic consequences ekonomik sonuçlar
health economic consequences sağlık ekonomik sonuçları
have far reaching economic consequences ekonomik sonuçlara varmak
major economic consequences başlıca ekonomik sonuçlar
economic crisis with enduring consequences kalıcı sonuçları olan ekonomik kriz
had devastating social and economic consequences yıkıcı sosyal ve ekonomik sonuçları vardı
broader geniş
broader community daha geniş topluluk
broader market daha geniş pazar
broader range geniş aralık
broader context daha geniş bağlam
broader economy daha geniş ekonomi
broader scope geniş kapsam
broader picture daha geniş resim
broader view daha geniş bakış
broader issues daha geniş sorunlar
broader audience daha geniş kitle
in a broader sense daha geniş anlamda
broader sense daha geniş anlamda
broader strategy daha geniş strateji
broader approach daha geniş yaklaşım
broader public daha geniş halk
broader perspective daha kapsamlı perspektif
broader understanding daha geniş anlayış
broader organization daha geniş organizasyon
broader impact daha geniş etki
broader implications daha geniş uygulamalar
broader team daha geniş takım
much broader çok daha geniş
broader region daha geniş bölge
broader trend daha geniş trend
broader set daha geniş set
broader goals daha geniş hedefler
broader spectrum daha geniş spektrum
broader population daha geniş nüfus
broader business daha geniş iş
broader society daha geniş toplum
broader vision daha geniş vizyon
broader agenda daha geniş gündem
broader in scope kapsamda daha geniş
broader effort daha geniş çaba
broader use daha geniş kullanım