does not make much difference

does not make much difference teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
does not make much difference fazla farketmez

does not make much difference terimi için benzer kelimeler ve anlamları
does not make a difference fark yaratmaz
it does not make a difference fark yaratmaz
it does not make any difference whether farketmez
what difference does it make ne fark eder ki
does it make a difference fark yaratıyor mu
does it make any difference hiç fark yapar mı
does make a difference fark yaratıyor mu
difference does it make fark yaratır mı
it does make a difference fark yaratıyor
what difference does that make ne fark yaratıyor
so what difference does that make peki bu ne fark eder ki
what difference does make ne fark eder
does not make much sense çok anlamlı değil
make much of a difference fark yarat
make much difference fark yarat
it doesn't make much difference fazla fark yaratmaz
make so much difference çok fazla farket
it doesn't make much of a difference fark yaratmaz
will make much of a difference. büyük bir fark yaratacaktır.
difference-in-difference fark-içinde-fark
difference-in-difference estimator fark farkı tahmincisi
there's not that much difference orada çok fazla fark yok
not make a difference fark yaratmamak
it did not make difference to fark yaratmadı
what difference does ne fark eder
does not say much çok demiyor
it does not take much çok sürmez
does not change much çok değişmez
does not carry much weight fazla ağırlık taşımaz
it does not give much detail fazla detay vermez
does not go much beyond çok ötesine geçmez
does not talk much çok konuşma
does not require as much kadar gerektirmez
does not differ that much o kadar farklı değil
it does not change much fazla değişmez
does not achieve much fazla bir şey yapmıyor
does not so much çok değil
does not much fazla değil
does not hold much çok tutmadı
does not change too much çok fazla değişmez
does not know much about hakkında fazla bir şey bilmiyor
does not one half as much yarısı kadar değil
does not hurt so much çok acıtmıyor
it does not make sense mantıklı değil
does not make sense anlamsız
one swallow does not make a summer bir kırlangıç yaz yapmaz
does not make yapmaz
does not warrant or make any representations hiçbir garanti vermez veya beyanda bulunmaz
does not make any warranty herhangi bir garanti vermez
does not make any sense hiç mantıklı değil