senior political level

senior political level teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
senior political level üst düzey siyasi seviye

senior political level terimi için benzer kelimeler ve anlamları
senior political advisor kıdemli siyasi danışman
senior political figure kıdemli siyasi figür
senior political affairs officer üst düzey siyasi ilişkiler görevlisi
senior political kıdemli siyasi
senior political leaders kıdemli siyasi liderler
senior political leadership kıdemli siyasi liderlik
senior political representatives kıdemli siyasi temsilciler
senior political committee üst düzey siyasi komite
political issues, political parties and representatives. siyasal konular, siyasi partiler ve temsilciler.
senior level üst düzey
senior management level üst yönetim seviyesi
at senior level üst düzeyde
at a senior level üst düzeyde
senior level executive üst düzey yönetici
senior level meeting üst düzey toplantı
senior level staff üst düzey personel
senior level positions üst düzey pozisyonlar
most senior level en üst seviye
senior professional level kıdemli meslek seviyesi
senior level officials üst düzey yetkililer
senior executive level üst düzey yönetici seviyesi
at the most senior level en üst düzeyde
senior level employees üst düzey çalışanlar
senior secondary level lise
senior level government officials üst düzey hükümet yetkilileri
junior and senior level orta ve üst seviye
senior and working level kıdemli ve çalışma seviyesi
senior level policy makers üst düzey politika yapıcılar
senior-level team üst düzey takım
senior level decision makers üst düzey karar vericiler
senior-level committee üst düzey komite
senior level manager üst düzey yönetici
very senior level çok kıdemli seviye
senior level leaders üst düzey liderler
senior-level commitment üst düzey taahhüt
at a more senior level daha üst düzeyde
senior level of management üst düzey yönetim
senior, mid-level and junior kıdemli, orta seviye ve junior
senior level work üst düzey iş
mid and senior level orta ve üst seviye
senior-level leadership üst düzey liderlik
most senior management level en üst düzey yönetim seviyesi
more senior level daha üst düzey seviye
senior policy level üst düzey politika seviyesi
working party on public health at senior level üst düzey halk sağlığı çalışma grubu
at a very senior level çok üst düzeyde
senior level guidance üst düzey rehberlik
mid- to senior-level managers orta-üst düzey yöneticiler
council senior level konsey üst düzey
experience at a senior level üst düzeydeki deneyim