increased environmental damage

increased environmental damage teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
increased environmental damage artan çevresel hasar

increased environmental damage terimi için benzer kelimeler ve anlamları

increased damage hasar artışı
increased environmental awareness artan çevre bilinci
by increased environmental awareness artan çevre bilinci ile
increased environmental pressures artan çevresel baskılar
increased awareness of environmental issues çevre konularında artan farkındalık
environmental damage çevresel hasar
major environmental damage büyük çevresel hasar
long-term environmental damage uzun vadeli çevresel hasar
property or environmental damage mal veya çevre hasarı
severe environmental damage ciddi çevresel hasar
minimise environmental damage çevresel zararı en aza indirir
less environmental damage daha az çevresel hasar
rectify environmental damage çevresel hasarı gidermek
environmental damage should be rectified çevresel zararlar düzeltilmelidir
environmental damage caused neden olduğu çevresel hasar
global environmental damage küresel çevresel hasar
addressing environmental damage çevresel zararları ele almak
repair environmental damage çevresel hasarı onarmak
restoration of environmental damage çevresel zararın restorasyonu
significant environmental damage önemli çevresel hasar
unsustainable environmental damage sürdürülemez çevresel zarar
extensive environmental damage kapsamlı çevresel hasar
further environmental damage daha fazla çevresel hasar
environmental damage from çevresel zarar
environmental damage costs çevresel zarar maliyetleri
actual or potential environmental damage gerçek veya potansiyel çevresel hasar
likely environmental damage olası çevresel hasar
reverse the environmental damage çevresel hasarı tersine çevirmek
leads to environmental damage çevresel hasara yol açar
increased artmış
increased risk artan risk
increased awareness arttırılmış farkındalık
increased costs artan maliyetler
has increased artmış olan
increased focus artan odak
increased demand yüksek talep
increased value artan değer
increased competition artan rekabet
increased use artan kullanım
increased productivity artan verimlilik
increased revenue gelir artışı
increased efficiency verimliliği arttırmak
greatly increased büyük ölçüde arttı
increased heart rate artan kalp atış hızı
increased sales yükselmiş satışlar
increased pressure artan basınç
is increased arttırıldı
increased capacity arttırılmış kapasite
have increased arttı
increased incidence artan insidans