| and are specific to |
ve özgüdür |
and are specific to terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| general and specific terms and conditions |
genel ve özel şartlar ve koşullar |
| blood group-specific substances a and b |
kan grubuna özgü maddeler a ve b |
| specific terms and conditions |
özel şartlar ve koşullar |
| specific needs and requirements |
özel ihtiyaçlar ve gereksinimler |
| specific, measurable, achievable, realistic and time-bound |
belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı |
| specific, measurable, achievable, relevant and time-bound |
belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı |
| sensitive and specific |
hassas ve spesifik |
| age-and sex-specific |
yaşa ve cinsiyete özgü |
| specific and meaningful |
özel ve anlamlı |
| specific primers and probes |
belirli primer ve problar |
| limited and specific |
sınırlı ve spesifik |
| specific and measurable |
belirli ve ölçülebilir |
| specific date and time |
belirli tarih ve saat |
| specific policies and procedures |
özel politikalar ve prosedürler |
| specific and measurable commitments |
özel ve ölçülebilir taahhütler |
| specific and written consent. |
özel ve yazılı onay. |
| unique and specific |
benzersiz ve özel |
| specific time and date |
belirli bir tarih ve saat |
| more detailed and specific |
daha ayrıntılı ve spesifik |
| specific needs and considerations |
özel ihtiyaçlar ve düşünceler |
| as specific and detailed as possible |
mümkün olduğu kadar spesifik ve detaylı |
| the new global standards to address both firm-specific and b |
hem firmaya özel hem de yeni |
| and industry-specific |
ve sektöre özel |
| specific laws and regulations |
belirli yasalar ve düzenlemeler |
| sector and issue specific |
sektör ve konuya özel |
| specific and directed communication |
özel ve yönlendirilmiş iletişim |
| direct and specific |
doğrudan ve spesifik |
| ad-valorem and specific |
ad-valorem ve özel |
| specific and unique |
özel ve benzersiz |
| gives you specific legal rights, and you may also have other |
size belirli yasal haklar verir ve başka |
| specific needs and constraints |
özel ihtiyaçlar ve kısıtlamalar |
| specific targets and benchmarks |
belirli hedefler ve kriterler |
| regional and country-specific |
bölgesel ve ülkeye özgü |
| specific, measurable, achievable, realistic and t |
belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve |
| specific and pertinent |
spesifik ve uygun |
| specific benefits and contributory payments |
belirli avantajlar ve katkı payı ödemeleri |
| specific capacities and resources |
belirli kapasiteler ve kaynaklar |
| specific aims and goals |
özel amaçlar ve hedefler |
| generic and specific skills |
genel ve özel beceriler |
| and site specific |
ve siteye özgü |
| and specific performance requirements |
ve özel performans gereksinimleri |
| typical and specific |
tipik ve spesifik |
| the name and location of the specific |
özelliğin adı ve yeri |
| gender and age-specific |
cinsiyet ve yaşa özgü |
| specific and informed consent |
özel ve bilgilendirilmiş onam |
| general and specific |
genel ve özel |
| both generic and specific |
hem genel hem de özel |
| use clear and specific vocabulary to communicate |
iletişim kurmak için açık ve belirli kelimeler kullanmalı |
| specific advice concerning the availability and suitability |
kullanılabilirliği ve uygunluğu ile ilgili özel tavsiyeler |
| specific attention and concern |
özel dikkat ve endişe |