has its own unique

has its own unique teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
has its own unique kendine özgü

has its own unique terimi için benzer kelimeler ve anlamları
its own unique kendine özgü
its own unique approach kendi benzersiz yaklaşımı
its own unique challenges kendine özgü zorluklar
its own unique terminology kendi benzersiz terminolojisi
own account and at its own expense kendi hesabına ve kendi pahasına
to take its fate into its own hands. kaderini kendi ellerine almak.
own unique kendine özgü
own unique way kendine özgü bir yol
own unique style kendi benzersiz tarzı
in their own unique way kendi benzersiz şekilde
your own unique kendi benzersiz
create your own unique kendi benzersizini yarat
own unique design kendi benzersiz tasarım
their own unique kendi benzersiz
our own unique kendi eşsiz
own unique strategy kendi benzersiz stratejisi
their own unique ways kendi benzersiz yolları
own unique personalities kendine özgü kişilikleri
my own unique kendi benzersiz
own unique quality kendi benzersiz kalite
have their own unique character kendi benzersiz karakterine sahip olmak
own unique appearance kendi benzersiz görünümü
own unique heritage kendine özgü miras
very own unique çok benzersiz
your own unique look kendi benzersiz görünümün
own unique profile kendi benzersiz profil
own unique characteristics kendine özgü özellikleri
own unique capabilities kendi benzersiz yetenekleri
create your own unique look kendi eşsiz görünümünüzü yaratın
has its own kendine ait
has come into its own kendi içine girdi
has a mind of its own kendine ait bir aklı var
has its own challenges kendi zorlukları var
has its own role kendi rolü var
has its own character kendi karakterine sahip
has its own aura kendine ait bir havası var
has its own legal personality and enjoys financial autonomy within the eu system kendi tüzel kişiliğine sahiptir ve ab sistemi içerisinde finansal özerkliğe sahiptir
has its own complexity kendi karmaşıklığı var
has pursued all means available in its own territory kendi bölgesinde mevcut olan tüm araçları takip etti
has its own methodologies kendi metodolojileri vardır
has its own sets of rules kendine özgü kuralları var
has its own numbering kendi numaralandırmasına sahip
has its own protocol kendi protokolüne sahip
has adopted its own statute kendi statüsünü benimsemiştir
has its own seat on the üzerinde kendi koltuğu var
has its own style kendi stiline sahip
due to its its, its onun yüzünden
unique in its kind türünde benzersiz
its unique benzersiz
unique of its kind türünün eşsiz