has been comprehensive

has been comprehensive teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
has been comprehensive kapsamlı olmuştur

has been comprehensive terimi için benzer kelimeler ve anlamları
has a comprehensive kapsamlı bir
has comprehensive coverage kapsamlı kapsama sahip
has embarked on a comprehensive programme kapsamlı bir program başlattı
has been been missed kaçırıldı
has been been helpful yardımcı oldu
it has been been olmuştur
a person to whom a residence permit has been issued has the oturma izni verilen kişinin
has has been searching arıyordu
comprehensive kapsamlı
comprehensive school kapsamlı okul
comprehensive income kapsamlı gelir
comprehensive approach kapsamlı yaklaşım
other comprehensive income diğer kapsamlı gelir
comprehensive insurance kapsamlı sigorta
statement of comprehensive income kapsamlı gelir tablosu
comprehensive information kapsamlı bilgi
comprehensive review kapsamlı inceleme
comprehensive coverage kapsamlı kapsama
comprehensive range kapsamlı çeşit
comprehensive understanding kapsamlı anlayış
comprehensive overview kapsamlı genel bakış
comprehensive plan kapsamlı plan
comprehensive strategy kapsamlı strateji
comprehensive list kapsamlı liste
comprehensive report detaylı rapor
comprehensive solution kapsamlı çözüm
comprehensive assessment kapsamlı bir değerlendirme
comprehensive services kapsamlı hizmetler
comprehensive program kapsamlı program
accumulated other comprehensive income birikmiş diğer kapsamlı gelir
comprehensive care kapsamlı bakım
comprehensive system kapsamlı sistem
comprehensive support kapsamlı destek
more comprehensive daha kapsamlı
comprehensive knowledge kapsamlı bilgi
comprehensive study kapsamlı çalışma
comprehensive framework kapsamlı çerçeve
comprehensive view kapsamlı görüş
comprehensive data kapsamlı veri
comprehensive general liability insurance kapsamlı genel sorumluluk sigortası
comprehensive training kapsamlı eğitim
comprehensive general liability kapsamlı genel sorumluluk
consolidated statement of comprehensive income konsolide kapsamlı gelir tablosu
comprehensive picture kapsamlı resim
comprehensive evaluation kapsamlı değerlendirme
comprehensive policy kapsamlı politika
comprehensive set kapsamlı set
comprehensive education kapsamlı eğitim
comprehensive loss kapsamlı zarar
most comprehensive en kapsamlı