been showcasing

been showcasing teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
been showcasing görücüye çıktı

been showcasing terimi için benzer kelimeler ve anlamları
showcasing vitrine
in showcasing vitrinde
will be showcasing görücüye çıkacak
showcasing initiatives teşebbüs girişimleri
through the showcasing of vitrinde
showcasing talents yetenekleri sergileme
showcasing product vitrin ürünü
showcasing successes başarıları sergileme
devoted to showcasing vitrine adanmış
showcasing good practices iyi uygulamaları sergilemek
showcasing ideas fikir vitrini
exhibition showcasing sergi tanıtımları
product showcasing ürün vitrini
looks forward to showcasing vitrine çıkmak için sabırsızlanıyor
showcasing works vitrin işleri
showcasing attractions ilgi çekici yerlerin vitrini
innovation showcasing yenilik vitrini
showcasing the story hikaye sergileme
is showcasing sergiliyor
showcasing sustainability sürdürülebilirliği gösterme
instead of showcasing sergilemek yerine
exhibits showcasing vitrin sergileri
showcasing activities vitrin faaliyetleri
showcasing artists vitrin sanatçıları
showcasing data verileri gösterme
activity showcasing etkinlik vitrini
competition showcasing rekabet vitrinleri
showcasing opportunities fırsatların sergilenmesi
identifying and showcasing belirleme ve sergileme
showcasing research araştırma vitrini
showcasing performance performans sergileme
showcasing exciting heyecan verici vitrine
video showcasing video gösterimi
showcasing the brand marka tanıtımı
would have been higher had it not been olmasaydı daha yüksek olurdu
have been been empowered güçlendirildi
i have been been updated güncellendi
has been been missed kaçırıldı
has been been helpful yardımcı oldu
it has been been olmuştur
been olmuştur
been around etrafta bulunmak
been had olmuştur
been there, done that orada bulundum, yaptım
been to the wars savaşlarda bulundum
been-there done-that orada yapıldı
don't lock the stable door after the horse has been stolen at çalındıktan sonra ahır kapısını kilitlemeyin
has-been hükmü kalmamış şey
i've been working on the railroad demiryolu üzerinde çalışıyordum
has been olmuştur