Goca
Sözlük
they soon began to
they soon began to
teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı
İngilizce
Türkçe
they soon began to
onlar yakında başladı
they soon began to terimi için benzer kelimeler ve anlamları
soon began
yakında başladı
soon i began
yakında başladım
soon he began
yakında başladı
they began
onlar başladı
they also began
onlar da başladı
they began to believe
inanmaya başladılar
they began a study
çalışmaya başladılar
they began life
hayata başladılar
if they began
eğer başladılarsa
they began marketing
pazarlamaya başladılar
they began to send
göndermeye başladılar
they began talking
konuşmaya başladılar
as soon as they are
onlar olur olmaz
as soon as they arrive
geldikleri anda
as soon as they become available
hazır olur olmaz
as soon as they occur
meydana gelir gelmez
they are soon followed
onlar yakında takip edilir
as soon as they return
döndükleri anda
as soon as they are known
bilinir olmaz
as they soon
yakında
as soon as they receive
aldıkları anda
as soon as they had
en kısa sürede
as soon as they could
ellerinden geldiğince
as soon as they happen
olur olmaz
as soon as they finish
bitirir bitirmez
as soon as they reach
ulaşır ulaşmaz
as soon as they arise
ortaya çıkar çıkmaz
as soon as they know
bildikleri anda
as soon as they are released
serbest kaldıkları anda
as soon as they become aware
farkına varır varmaz
as soon as they left
bıraktıkları anda
as soon they respond
cevap verirler vermez
as soon as they see
gördükleri anda
they soon became
onlar yakında oldu
they were soon joined
yakında katıldılar
as soon as they have finished
bitirdiklerinde
soon they were
yakında onlar
they will soon run out
yakında bitecekler
soon they were playing
yakında oynuyorlardı
we hope they come back soon.
umarız yakında gelirler.
they would not soon forget
yakında unutmazlardı
as soon as they are provided
sağlandıkları anda
soon they found
yakında buldular
they soon joined
yakında katıldılar
as soon as they come out
dışarı çıkar çıkmaz
as soon as they are approved
onaylandıkları anda
as soon as they heard
duyar duymaz
as soon as they are eligible
uygun olduklarında
as soon as they found out
öğrendikleri andan itibaren
began
başladı