i haven't had time yet

i haven't had time yet teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
i haven't had time yet henüz vaktim olmadı

i haven't had time yet terimi için benzer kelimeler ve anlamları

i haven't had lunch yet henüz öğle yemeği yemedim
haven had one yet henüz bir tane olmadı
i haven't had time zamanım olmadı
haven't had time vakti olmadı
i haven't had such a good time böyle iyi bir zaman geçirmedim
i haven't had the time or the money zamanım ya da param olmadı
i haven't had time for anything hiçbir şey için vaktim olmadı
i haven't had enough time yeterince zamanım olmadı
i haven't had so much time çok zamanım olmadı
haven't had enough time yeteri kadar zamanım olmadı
had not yet had time to henüz vaktim olmadı
i haven't yet henüz yapmadım
i haven't done anything yet. henüz bir şey yapmadım.
i haven't received it yet henüz almadım
we haven't received it yet henüz almadık
haven't met you yet henüz sizinle tanışmadım
i haven't seen him yet onu henüz görmedim
i haven't done it yet henüz yapmadım
we haven't yet henüz yapmadık
i haven't decided yet henüz karar vermedim
i haven't started yet henüz başlamadım
they haven't yet henüz yapmadılar
we haven't yet received henüz almadık
i haven't seen it yet henüz görmedim
i haven't read yet henüz okumadım
i haven't made up my mind yet henüz kararımı vermedim
i haven't finished yet henüz bitmedi
i haven't yet been henüz yapmadım
i haven't tried yet henüz denemedim
i haven't been yet henüz yapmadım
i just haven't got round to it yet daha henüz halletmedim
haven't got yet henüz almadım
i haven't yet received henüz almadım
you haven't seen anything yet henüz bir şey görmediniz
i haven't eaten yet henüz bir şey yemedim
haven't answered yet henüz cevaplanmadı
i haven't received anything yet henüz bir şey almadım
haven't started yet henüz başlamadı
i haven't yet done henüz yapmadım
i haven't yet decided henüz karar vermedim
haven't arrived yet henüz gelmedi
haven't yet answered henüz cevaplanmadı
haven't done yet henüz bitmedi
i haven't moved yet henüz taşınmadı
haven't finished it yet henüz bitmedi
i haven't listened yet henüz dinlemedim
i haven't received an answer yet henüz bir cevap almadım
if you haven't done it yet henüz yapmadıysanız,
i haven't yet thought henüz düşünmedim
i haven't got my card yet kartımı henüz almadım