make a small difference

make a small difference teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
make a small difference küçük bir fark yarat

make a small difference terimi için benzer kelimeler ve anlamları
small details make the difference küçük detaylar fark yaratır
small changes can make a big difference küçük değişiklikler büyük bir fark yaratabilir
difference-in-difference fark-içinde-fark
difference-in-difference estimator fark farkı tahmincisi
a small difference küçük bir fark
with very small difference çok küçük bir farkla
the difference was so small fark çok küçüktü
difference is relatively small fark nispeten küçük
the time difference is small zaman farkı az
there is a small difference küçük bir fark var
small age difference küçük yaş farkı
make a difference bir fark yarat
make no difference farketme
make the difference fark yarat
make a big difference büyük fark yarat
make all the difference fark yarat
make a real difference gerçek bir fark yarat
can make a difference fark yaratabilir
make up the difference farkı telafi et
what difference does it make ne fark eder ki
make a positive difference olumlu bir fark yaratmak
you can make a difference fark yaratabilirsin
make any difference farketmek
make a world of difference fark yaratmak
make a huge difference büyük bir fark yaratabilir
will make a difference fark yaratacak
make a difference in the world dünyada fark yarat
can make all the difference tüm fark yaratabilir
we can make a difference bir fark yaratabiliriz
make a significant difference önemli bir fark yaratmak
make a difference for fark yaratmak
make the difference between fark yarat
can make the difference fark yaratabilir
can make a real difference gerçek bir fark yaratabilir
we make a difference fark yaratırız
make a difference between arasında fark yaratmak
it doesn't make any difference herhangi bir fark yaratmaz
really make a difference gerçekten bir fark yarat
you make a difference fark yaratıyorsun
make little difference küçük fark yarat
can make a big difference büyük bir fark yaratabilir
it doesn't make a difference bir fark yaratmaz
together we can make a difference birlikte bir fark yaratabiliriz
make much of a difference fark yarat
make the biggest difference en büyük farkı yarat
doesn't make a difference bir fark yaratmaz
can make a huge difference büyük bir fark yaratabilir
make much difference fark yarat
make a great difference büyük fark yarat
make the most difference en büyük farkı yarat