tumour-suppressing

tumour-suppressing teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
tumour-suppressing tümör bastırıcı

tumour-suppressing terimi için benzer kelimeler ve anlamları
suppressing bastırılması
suppressing fire yangın söndürme
immune suppressing drugs bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar
by suppressing bastırarak
suppressing prices fiyatları bastırmak
in suppressing bastırmak
from suppressing bastırmaktan
simply suppressing sadece bastırıyor
suppressing crime suçu bastırmak
suppressing the immune bağışıklık bastırılması
while suppressing bastırırken
suppressing political and siyaseti ve
preventing or suppressing önleme veya bastırma
suppressing drug trafficking uyuşturucu kaçakçılığını baskılayan
suppressing expression ifadeyi bastırmak
acid-suppressing medication asit baskılayıcı ilaç
suppressing needs ihtiyaçları bastırmak
peripheral primitive neuroectodermal tumour periferik ilkel nöroektodermal tümör
tumour tümör
tumour cells tümör hücreleri
tumour necrosis factor tümör nekroz faktörü
tumour burden tümör yükü
tumour necrosis tümör nekrozu
tumour promotion tümör teşviki
tumour recurrence tümör nüksü
tumour growth tümör büyümesi
tumour site tümör bölgesi
tumour markers tümör belirteçleri
tumour incidence tümör insidansı
lung tumour akciğer tümörü
tumour suppressor tümör baskılayıcı
tumour progression tümör ilerlemesi
tumour shrinkage tümör büzülmesi
tumour pain tümör ağrısı
anti-tumour activity tümör karşıtı aktivite
tumour tissue tümör dokusu
tumour relapse tümör nüksü
tumour response tümör yanıtı
tumour involvement tümör tutulumu
tumour mass tümör kütlesi
kidney tumour böbrek tümörü
tumour ablation tümör ablasyonu
tumour disease tümör hastalığı
tumour metastases tümör metastazı
tumour load tümör yükü
tumour vasculature tümör vaskülatürü
tumour staging tümör evrelemesi
tumour cell growth tümör hücresi büyümesi
tumour-induced tümör-indüklü
gastrointestinal tumour gastrointestinal tümör