must also be followed

must also be followed teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
must also be followed ayrıca takip edilmeli

must also be followed terimi için benzer kelimeler ve anlamları
followed in countries that are also or even primarily the so aynı zamanda, hatta öncelikle
be also followed ayrıca takip edilmek
must be followed takip edilmeli
rules must be followed kurallara uyulmalı
following rules must be followed aşağıdaki kurallara uyulmalı
it must be followed takip edilmeli
all rules must be followed tüm kurallara uyulmalı
must be closely followed yakından takip edilmeli
requirements must be followed gereksinimlere uyulmalı
must been followed takip edilmeli
must be followed to ensure sağlamak için takip edilmelidir
the following guidelines must be followed aşağıdaki kurallara uyulmalıdır
the instructions must be followed talimatlara uyulmalı
procedure must be followed prosedür izlenmeli
and it must be followed ve takip edilmeli
method must be followed yöntem izlenmeli
the step that must be followed uyulması gereken adım
safety rules must be followed güvenlik kurallarına uyulmalı
dress code must be followed kıyafet kurallarına uyulmalı
and must be followed-up ve takip edilmeli
indicates instructions must be followed talimatlara uyulması gerektiğini belirtir
instructions that must be followed uyulması gereken talimatlar
policies must be followed politikalar izlenmeli
must also ayrıca gerekir
you must also ayrıca
must also have ayrıca sahip olmalı
we must also ayrıca yapmalıyız
must also be considered düşünülmeli
it must also be said ayrıca söylenmeli
one must also bir de gerekir
it must also be pointed out ayrıca belirtilmelidir
must also include ayrıca içermelidir
they must also onlar da gerekir
care must also be taken özen de alınmalı
is also a must aynı zamanda bir zorunluluktur
it must also ayrıca gerekir
it must also be said that ayrıca söylenmesi gerekir ki
must also be able to ayrıca yapabilmeli
must also be complied with uyulmalı
i must also ayrıca yapmalıyım
we must also consider ayrıca düşünmeliyiz
must also be validated ayrıca doğrulanmalı
must also be observed ayrıca dikkate alınmalı
must also consider ayrıca düşünmeliyim
there must also orada da olmalı
must also meet ayrıca buluşmalı
we must also understand ayrıca anlamalıyız
must also understand ayrıca anlamalısınız
must also be taken into account ayrıca dikkate alınmalıdır
e also must perform extensive experiments with a large data set to validate e ayrıca doğrulamak için geniş bir veri setiyle kapsamlı deneyler yapmalıdır.