dependent on local conditions

dependent on local conditions teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
dependent on local conditions yerel şartlara bağlı

dependent on local conditions terimi için benzer kelimeler ve anlamları
local a local yerel yerel
local-local employment yerel-yerel istihdam
local conditions bölgesel şartlar
under local conditions yerel şartlar altında
local environmental conditions yerel çevre koşulları
local site conditions yerel site koşulları
suit local conditions yerel koşullara uygun
local operating conditions yerel işletme koşulları
local weather conditions yerel hava koşulları
according to local conditions yerel şartlara göre
local climatic conditions yerel iklim koşulları
local economic conditions yerel ekonomik koşullar
local growing conditions yerel büyüme koşulları
local conditions warrant yerel şartlar emri
local supply conditions yerel tedarik şartları
local living conditions yerel yaşam koşulları
meet local conditions yerel koşullara uymak
adapted to local conditions yerel şartlara uyarlanmış
local soil conditions yerel toprak koşulları
of local soil conditions yerel toprak koşullarının
of local conditions yerel şartların
local and environmental conditions yerel ve çevresel koşullar
climatic and local conditions iklim ve yerel koşullar
national or local economic conditions that correlate with ile ilişkilendirilen ulusal veya yerel ekonomik koşullar
local climate conditions yerel iklim koşulları
learn local conditions yerel koşulları öğren
take account of local conditions yerel koşulları dikkate al
sensitivity to local conditions yerel koşullara duyarlılık
local conditions -locales yerel koşullar
local and operational conditions yerel ve operasyonel koşullar
co-dependent co-bağımlı
dependent bağımlı
dependent clause bağlı cümle
dependent drainage bağımlı drenaj
dependent edema bağımlı ödem
dependent personality bağımlı kişilik
dependent variable bağımlı değişken
in dependent of dan bağımsız
in dependent suspension bağımlı olarak
insulin-dependent diabetes insüline bağımlı diyabet
law of in dependent assortment bağımlı çeşitlilik kanunu
non-insulin-dependent diabetes insüline bağımlı olmayan diyabet
passive-dependent personality pasif bağımlı kişilik
self-dependent kendinden bağımlı
semi-dependent yarı bağımlı
state-dependent learning duruma bağlı öğrenme
quasi-dependent yarı-bağımlı
dependent upon bağımlı
dependent children bağımlı çocuklar
is dependent on bağlıdır