circuit breaking capacity

circuit breaking capacity teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
circuit breaking capacity devre kesme kapasitesi

circuit breaking capacity terimi için benzer kelimeler ve anlamları

rated ultimate short-circuit breaking capacity anma nihai kısa devre kesme kapasitesi
short circuit breaking capacity kısa devre kesme kapasitesi
rated service short-circuit breaking capacity anma servisi kısa devre kesme kapasitesi
ultimate short-circuit breaking capacity nihai kısa devre kesme kapasitesi
rated short-circuit breaking capacity anma kısa devre kesme kapasitesi
service short-circuit breaking capacity servis kısa devre kesme kapasitesi
short-circuit breaking capacity icu kısa devre kesme kapasitesi
circuit breaking devre kırma
short-circuit breaking current kısa devre akımı
short-circuit breaking kısa devre kesmesi
breaking the circuit devreyi kırmak
rated short circuit breaking current anma kısa devre akımı
circuit-breaking device devre kesici cihaz
open circuit short circuit açık devre kısa devre
circuit court of the eleventh judicial circuit onbirinci yargı devresi devre mahkemesi
open circuit o short circuit açık devre o kısa devre
short-circuit circuit kısa devre devresi
short circuit and open circuit kısa devre ve açık devre
breaking capacity kapasiteyi aşmak
high breaking capacity yüksek kesme kapasitesi
low breaking capacity düşük kesme kapasitesi
rated breaking capacity anma kesme kapasitesi
making and breaking capacity yapma ve kesme kapasitesi
connector with breaking capacity kesme kapasitesine sahip konektör
making breaking capacity kesme kapasitesi yapma
maximum breaking capacity maksimum kesme kapasitesi
mainly active breaking capacity ağırlıklı olarak aktif kesme kapasitesi
current breaking capacity akım kesme kapasitesi
short-circuit making capacity kısa devre yapma kapasitesi
short circuit capacity kısa devre kapasitesi
short circuit current capacity kısa devre akım kapasitesi
circuit breaker capacity devre kesici kapasitesi
breaking kırma
breaking and entering kırıp girmek
breaking ball top kırmak
breaking point kırılma noktası
fast-breaking iftar
jaw-breaking söylenmesi zor
you can't make an omelet without breaking eggs yumurta kırmadan omlet yapamazsınız
ground-breaking çığır açan
breaking bad kötü kırma
breaking news son dakika haberi
breaking down yıkılma
record-breaking rekor kıran
breaking strength kırılma gücü
breaking out dışarı kırarak
breaking through kırarak
breaking the law yasaları çiğnemek
breaking load kopma yükü
breaking new ground yeni çığır açıyor