specific, measurable, achievable, relevant, time-bound

specific, measurable, achievable, relevant, time-bound teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
specific, measurable, achievable, relevant, time-bound belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili, zamana bağlı

specific, measurable, achievable, relevant, time-bound terimi için benzer kelimeler ve anlamları
specific, measurable, achievable, relevant and time-bound belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı
specific, measurable, achievable, realistic and time-bound belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı
specific, measurable, achievable, relevant belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili
specific, measurable, achievable, realistic and t belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve
measurable, achievable, realistic ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi
measurable and achievable goals ölçülebilir ve ulaşılabilir hedefler
measurable, achievable, realistic and timed ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamanlı
achievable time bound targets ulaşılabilir zamana bağlı hedefler
time-bound and measurable goals zamana bağlı ve ölçülebilir hedefler
measurable and time-bound ölçülebilir ve zamana bağlı
time bound measurable zamana bağlı ölçülebilir
specific achievable ulaşılabilir belirli
specific and measurable belirli ve ölçülebilir
specific, measurable belirli, ölçülebilir
specific and measurable commitments özel ve ölçülebilir taahhütler
specific measurable targets belirli ölçülebilir hedefler
bind.bound.bound bind.bound.bound
lower bound, upper bound. alt sınır, üst sınır.
is bound to grant the specific protection in question söz konusu korumayı vermekle yükümlüdür
is bound by specific legal belirli bir yasal düzenlemeye tabidir
, is bound to grant the specific protection , belirli bir koruma sağlamakla yükümlüdür
achievable elde
as low as reasonably achievable makul ölçüde ulaşılabilir
achievable goals ulaşılabilir hedefler
readily achievable kolayca elde edilebilir
is achievable ulaşılabilir
reasonably achievable makul derecede başarılabilir
set achievable goals ulaşılabilir hedefler koymak
are achievable ulaşılabilir
realistically achievable gerçekçi olarak başarılabilir
it is achievable elde edilebilir
maximum achievable control technology ulaşılabilir maksimum kontrol teknolojisi
should be achievable ulaşılabilir olmalı
hardly achievable zor ulaşılabilir
achievable plan ulaşılabilir plan
very achievable çok ulaşılabilir
not achievable ulaşılamaz
achievable price ulaşılabilir fiyat
achievable target ulaşılabilir hedef
eminently achievable kesinlikle başarılabilir
yet achievable henüz elde edilebilir
achievable objectives ulaşılabilir hedefler
achievable outcomes ulaşılabilir sonuçlar
realistic and achievable gerçekçi ve ulaşılabilir
practically achievable pratik olarak ulaşılabilir
as reasonably achievable makul olarak erişilebilir
technically achievable teknik olarak ulaşılabilir
maximum achievable ulaşılabilir maksimum
best achievable elde edilebilecek en iyi
is not achievable ulaşılabilir değil