huge debt burden

huge debt burden teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
huge debt burden büyük borç yükü

huge debt burden terimi için benzer kelimeler ve anlamları
huge burden of public debt kamu borcunun büyük yükü
huge, huge numbers kocaman, kocaman sayılar
a huge, huge thanks kocaman, kocaman bir teşekkür
huge burden büyük yük
huge cost burden büyük maliyet yükü
imposes a huge economic burden on üzerine büyük bir ekonomik yük yükler
imposes a huge economic burden on governments and business hükümetlere ve iş dünyasına çok büyük bir ekonomik yük getiriyor
a huge cost burden büyük bir maliyet yükü
is becoming a huge burden büyük bir yük haline geliyor
owe a huge debt of gratitude şükran borcunu borçlu
huge public debt büyük kamu borcu
owe a huge debt büyük borçlu olmak
huge debt of gratitude şükran borcu
has a huge debt büyük borcu var
huge mountain of debt büyük borç dağı
a huge debt of gratitude büyük bir şükran borcu
debt burden borç yükü
public debt burden kamu borç yükü
debt service burden borç servis yükü
heavy debt burden ağır borç yükü
high debt burden yüksek borç yükü
reduce debt burden borç yükünü azaltmak
national debt burden ulusal borç yükü
increased debt burden artan borç yükü
overall debt burden toplam borç yükü
burden of external debt dış borç yükü
lower debt burden düşük borç yükü
household debt burden hanehalkı borç yükü
the debt burden of developing countries gelişmekte olan ülkelerin borç yükü
heaviest debt burden en ağır borç yükü
lessen the debt burden borç yükünü azaltmak
bigger debt burden daha büyük borç yükü
excessive debt burden aşırı borç yükü
heavy burden of debt ağır borç yükü
foreign debt burden dış borç yükü
government debt burden devlet borç yükü
debt burden level borç yükü seviyesi
long-term debt burden uzun vadeli borç yükü
the country's debt burden ülkenin borç yükü
debt and debt service charges borç ve borç servis ücretleri
debt and debt service charges, excessive or reckless borç ve borç servis ücretleri, aşırı veya umarsız
debt for debt borç borcu
huge kocaman
huge amount büyük miktar
huge hug büyük sarılmak
huge range büyük aralık
huge success büyük başarı
huge impact buyuk etki
a huge devasa bir
huge deal büyük anlaşma