foreign body airway obstruction

foreign body airway obstruction teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
foreign body airway obstruction yabancı cisim hava yolu tıkanıklığı

foreign body airway obstruction terimi için benzer kelimeler ve anlamları
airway obstruction hava yolu tıkanıklığı
upper airway obstruction üst solunum yolu tıkanıklığı
chronic airway obstruction kronik hava yolu tıkanıklığı
reversible airway obstruction tersinir hava yolu tıkanıklığı
large airway obstruction büyük hava yolu tıkanıklığı
severe airway obstruction şiddetli hava yolu tıkanıklığı
nasal airway obstruction burun hava yolu tıkanıklığı
obstruction engel
bowel obstruction bağırsak tıkanması
obstruction of justice adaletin engellenmesi
airflow obstruction hava akımı tıkanması
obstruction light engel ışığı
bladder outlet obstruction mesane çıkışı tıkanması
intestinal obstruction bağırsak tıkanıklığı
small bowel obstruction ince bağırsak tıkanması
outflow obstruction çıkış tıkanması
gastric outlet obstruction gastrik çıkış obstrüksiyonu
outlet obstruction çıkış tıkanıklığı
free from obstruction engelsiz
urinary obstruction üriner obstrüksiyon
free of obstruction engelsiz
small intestinal obstruction ince bağırsak tıkanması
nasal obstruction burun tıkanıklığı
colonic obstruction kolonik tıkanma
obstruction clearance engel boşluğu
pseudo-obstruction psödoobstrüksiyonlarda
bile duct obstruction safra kanalı tıkanıklığı
obstruction lighting engel aydınlatma
clear obstruction açık engel
ureteropelvic junction obstruction üreteropelvik eklem tıkanıklığı
urinary tract obstruction idrar yolu tıkanıklığı
physical obstruction fiziksel engel
ureteric obstruction üreter tıkanıklığı
biliary obstruction safra tıkanıklığı
tubal obstruction tüp tıkanıklığı
duct obstruction kanal tıkanıklığı
traffic obstruction trafik sıkışıklığı
vascular obstruction damar tıkanıklığı
outflow tract obstruction çıkış yolu tıkanıklığı
urethral obstruction üretral tıkanma
bowl obstruction kase tıkanması
no obstruction engel yok
ureteral obstruction üreteral tıkanıklık
offence of obstruction tıkanma suçu
visual obstruction görsel engel
obstruction or retaliation engelleme veya misilleme
malignant bowel obstruction malign bağırsak tıkanması
bladder obstruction mesane tıkanması
obstruction of the investigation soruşturmanın engellenmesi
view obstruction engellemeyi görüntüle