| we look forward to speaking with you soon. |
seninle en kısa zamanda konuşmayı dört gözle bekliyoruz. |
we look forward to speaking with you soon. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| i look forward to speaking with you soon |
yakında seninle konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| looking forward to speaking with you soon. |
yakında sizinle konuşmak için sabırsızlanıyorum. |
| i look forward to speaking with you |
seninle konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| we look forward to speaking with you |
seninle konuşmayı dört gözle bekliyoruz |
| look forward to speaking with you |
seninle konuşmayı dört gözle bekliyoruz |
| i look forward to hearing from you soon |
yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum |
| we look forward to hearing from you soon |
yakında sizden haber bekliyoruz |
| look forward to hearing from you soon |
senden haber almak için sabırsızlılanıyorum |
| i look forward to meeting you soon |
seninle kısa zamanda görüşmeyi ümit ediyorum |
| i look forward to seeing you soon |
seni yakın bir zamanda görmeyi sabırsızlıkla bekliyeceğim |
| we look forward to seeing you soon |
seni yakında görmek için sabırsızlanıyoruz |
| i look forward to hear from you soon |
yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum |
| look forward to seeing you soon |
seni yakında görmeyi iple çekiyorum |
| i look forward to see you soon |
seni yakında görmek için sabırsızlanıyorum |
| i look forward to hearing from you as soon as possible |
en kısa zamanda sizden haber almak için sabırsızlanıyorum |
| look forward to hear from you soon |
senden haber almayı dört gözle bekliyorum |
| we look forward to hear from you soon |
yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyoruz |
| we look forward to see you soon |
yakında görüşmek için sabırsızlanıyoruz |
| we look forward to seeing you again soon |
yakında tekrar görüşmek için sabırsızlanıyoruz |
| i look forward to hearing from you very soon |
çok yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum |
| we look forward to welcoming you soon |
yakında sizi ağırlamak için sabırsızlanıyoruz |
| and i look forward to hearing from you soon |
ve yakında sizden haber bekliyoruz |
| look forward to hearing you soon |
yakında seni duymak için sabırsızlanıyorum |
| i look forward to meet you soon |
yakında görüşmek için sabırsızlanıyorum |
| look forward to see you soon |
seni yakında görmek için sabırsızlanıyorum |
| look forward to meeting you soon |
yakında görüşmek için sabırsızlanıyorum |
| we look forward to hosting you soon |
yakında sizleri ağırlamayı bekliyoruz |
| look forward to seeing you again soon |
seni yakında tekrar görmek için sabırsızlanıyorum |
| look forward to hearing from you as soon as |
sizden haber almak için sabırsızlanıyoruz |
| look forward to hear from you as soon as possible. |
en kısa zamanda sizden haber almak için sabırsızlanıyoruz. |
| i am look forward to hear from you soon |
yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum |
| i look forward to meeting you in person soon |
yakında şahsen tanışmayı dört gözle bekliyorum |
| we look forward to meet you soon |
yakında görüşmek için sabırsızlanıyoruz |
| we look forward to welcoming you again soon |
sizi en yakın zamanda tekrar ağırlamayı dört gözle bekliyoruz |
| and look forward to seeing you soon |
ve yakında seni görmek için sabırsızlanıyorum |
| i look forward to speaking |
konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| look forward to speaking |
konuşma için sabırsızlanıyorum |
| we look forward to speaking |
konuşmayı dört gözle bekliyoruz |
| i look forward to speaking with |
ile konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| we look forward to speaking with |
ile konuşmayı dört gözle bekliyoruz |
| speaking with you soon |
yakında seninle konuşmak |
| we look forward to seeing again soon |
yakında tekrar görüşmeyi dört gözle bekliyoruz |
| speaking speaking |
konuşma |
| looking forward to speaking with you |
seninle konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| i'm looking forward to speaking with you |
sizinle konuşmayı dört gözle bekliyorum |
| looks forward to speaking with you |
seninle konuşmayı dört gözle bekliyor |
| we look forward to meeting you and welcoming you |
sizinle tanışmayı ve sizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz |
| i look forward to hearing from you and hope you can |
sizden haber almak için sabırsızlanıyorum ve umarım |
| looking forward to hearing from you soon |
senden gelecek haberler için sabırsızlanıyorum |
| looking forward to see you soon |
yakında seni görmek için sabırsızlanıyorum |