had not yet begun

had not yet begun teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
had not yet begun henüz başlamamıştı

had not yet begun terimi için benzer kelimeler ve anlamları
i have not yet begun to fight henüz savaşmaya başlamadım
has not yet begun henüz başlamadı
not yet begun daha başlamadı
had not begun in earnest ciddi bir şekilde başlamamıştı
had not yet had time to henüz vaktim olmadı
had begun başlamıştı
she had begun by tarafından başlamıştı
had just begun yeni başlamıştı
it had begun başlamıştı
had already begun çoktan başlamıştı
the film had already begun film çoktan başlamıştı
had begun good iyi başlamıştı
ended his career before it had begun başlamadan kariyerine son verdi
before it had begun başlamadan önce
had begun receiving almaya başlamıştı
i had begun planning planlamaya başladım
had still begun hala başlamıştı
had begun discussions tartışmalara başlamıştı
i had begun başlamıştım
work had begun on the third phase üçüncü aşamada iş başlamıştı
a new life had begun yeni bir hayat başlamıştı
the film had begun film başlamıştı
had begun to emerge ortaya çıkmaya başlamıştı
they had begun başlamışlardı
what had begun ne başladı
it had begun to rain yağmur yağmaya başlamıştı
48. work had begun on the third phase 48. üçüncü aşamada çalışma başladı
had begun in the 1980 1980'de başlamıştı
had barely begun zar zor başlamıştı
the war had begun savaş başlamıştı
had begun reading okumaya başlamıştı
had begun to master ustalaşmaya başlamıştı
you had begun başladın
has not begun başlamadı
was not begun. başlamadı.
i have not begun to address konuşmaya başlamadım
had not yet henüz olmadı
i had not yet henüz yapmamıştım
has not yet had henüz olmadı
had not yet been henüz olmamış
i have not yet had henüz sahip değildim
i have not yet had time to henüz vaktim olmadı
had not yet taken root henüz kök salmamış
had not yet been found henüz bulunamadı
had not yet been covered henüz kapatılmamıştı
had not yet been enacted henüz yürürlüğe girmemiş
had not yet been approved henüz onaylanmadı
had not seen yet henüz görmemiştim
had not been sent yet henüz gönderilmedi
have not yet had a major impact. henüz önemli bir etkisi olmadı.