economically underdeveloped

economically underdeveloped teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
economically underdeveloped ekonomik olarak az gelişmiş

economically underdeveloped terimi için benzer kelimeler ve anlamları
underdeveloped geri kalmış
underdeveloped countries gelişmemiş ülkeler
underdeveloped country az gelişmiş ülke
underdeveloped regions az gelişmiş bölgeler
underdeveloped market az gelişmiş piyasa
relatively underdeveloped nispeten az gelişmiş
severely underdeveloped ciddi ölçüde az gelişmiş
underdeveloped lungs az gelişmiş akciğerler
underdeveloped jaw az gelişmiş çene
underdeveloped economies az gelişmiş ekonomiler
underdeveloped nations azgelişmiş milletler
is underdeveloped az gelişmiş
underdeveloped infrastructure az gelişmiş altyapı
seriously underdeveloped ciddi ölçüde azgelişmiş
grossly underdeveloped fena halde az gelişmiş
underdeveloped service sector az gelişmiş hizmet sektörü
remains underdeveloped az gelişmiş kalıyor
in a underdeveloped country az gelişmiş bir ülkede
underdeveloped service az gelişmiş hizmet
underdeveloped child az gelişmiş çocuk
underdeveloped body az gelişmiş vücut
underdeveloped immune systems az gelişmiş bağışıklık sistemleri
underdeveloped ability azgelişmiş yetenek
in underdeveloped countries az gelişmiş ülkelerde
from underdeveloped to developing country az gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere
economically ekonomik biçimde
economically viable ekonomik olarak uygulanabilir
economically disadvantaged ekonomik olarak dezavantajlı
economically sound ekonomik olarak sağlam
economically feasible ekonomik olarak uygulanabilir
economically active population ekonomik olarak aktif nüfus
economically speaking ekonomik olarak konuşma
economically depressed ekonomik olarak depresyonda
economically efficient ekonomik olarak verimli
economically-sensitive ekonomik olarak duyarlı
economically important ekonomik açıdan önemli
economically deprived ekonomik olarak mahrum
economically advantageous ekonomik açıdan avantajlı
economically challenged ekonomik açıdan zorlu
economically valuable ekonomik olarak değerli
economically active ekonomik olarak aktif
most economically advantageous tender ekonomik açıdan en avantajlı teklif
economically priced ekonomik fiyatlı
economically inactive ekonomik olarak etkin değil
economically developing countries ekonomik olarak gelişmekte olan ülkeler
economically sustainable ekonomik olarak sürdürülebilir
economically stable ekonomik olarak kararlı
economically productive ekonomik olarak verimli
economically damaging ekonomik zarar
economically empowered ekonomik olarak güçlendirilmiş