hydrocarbon contaminated sites

hydrocarbon contaminated sites teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
hydrocarbon contaminated sites hidrokarbonla kirlenmiş bölgeler

hydrocarbon contaminated sites terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hydrocarbon-contaminated soils hidrokarbonla kirlenmiş topraklar
contaminated sites kirli siteler
redemption of contaminated sites kirlenmiş alanların kullanımı
management of contaminated sites kirlenmiş sahaların yönetimi
to remediate contaminated sites kirlenmiş sahaları iyileştirmek
clean up contaminated sites kirli bölgeleri temizle
address contaminated sites kontamine olmuş siteleri ele almak
remediation of contaminated sites kirlenmiş alanların iyileştirilmesi
hydrocarbon hidrokarbon
hydrocarbon gas hidrokarbon gazı
hydrocarbon fuel hidrokarbon yakıtı
hydrocarbon-bearing hidrokarbon yatak
hydrocarbon oil hidrokarbon yağı
hydrocarbon liquids hidrokarbon sıvıları
hydrocarbon processing hidrokarbon işleme
hydrocarbon solvent hidrokarbon çözücü
hydrocarbon resources hidrokarbon kaynakları
non-hydrocarbon hidrokarbon olmayan
hydrocarbon recovery hidrokarbon geri kazanımı
hydrocarbon sector hidrokarbon sektörü
hydrocarbon chain hidrokarbon zinciri
hydrocarbon products hidrokarbon ürünleri
hydrocarbon compounds hidrokarbon bileşikleri
hydrocarbon reserves hidrokarbon rezervleri
hydrocarbon stream hidrokarbon akışı
hydrocarbon exploration hidrokarbon keşfi
hydrocarbon vapor hidrokarbon buharı
hydrocarbon fluid hidrokarbon sıvısı
hydrocarbon mixtures hidrokarbon karışımları
hydrocarbon resin hidrokarbon reçinesi
aryl hydrocarbon aril hidrokarbon
hydrocarbon reservoir hidrokarbon haznesi
hydrocarbon processing industry hidrokarbon işleme endüstrisi
hydrocarbon-based hidrokarbon bazlı
fluorinated hydrocarbon florlanmış hidrokarbon
hydrocarbon deposits hidrokarbon yatakları
hydrocarbon tail hidrokarbon kuyruğu
hydrocarbon industry hidrokarbon endüstrisi
hydrocarbon potential hidrokarbon potansiyeli
aryl hydrocarbon receptor aril hidrokarbon reseptörü
saturated hydrocarbon doymuş hidrokarbon
hydrocarbon binder hidrokarbon bağlayıcı
hydrocarbon energy hidrokarbon enerjisi
hydrocarbon molecules hidrokarbon molekülleri
hydrocarbon release hidrokarbon salımı
hydrocarbon traps hidrokarbon tuzakları
hydrocarbon refrigerants hidrokarbon soğutucuları
hydrocarbon fires hidrokarbon yangınları
hydrocarbon fields hidrokarbon alanları
hydrocarbon development hidrokarbon gelişimi