data-driven decision-making

data-driven decision-making teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
data-driven decision-making veri odaklı karar verme

data-driven decision-making terimi için benzer kelimeler ve anlamları
event-driven decision-making olay odaklı karar verme
making data driven decisions veri odaklı kararlar almak
data-based decision making veri tabanlı karar verme
the decision is driven by karar tarafından yönlendirilir
from decision to decision karardan karara
data-driven veri-güdümlü
data-driven approach veri odaklı yaklaşım
data-driven decisions veri odaklı kararlar
data-driven insight veri odaklı bakış
driven by data veri tarafından yönlendirilir
data-driven world veri odaklı dünya
data-driven solutions veri odaklı çözümler
data driven instruction veri odaklı öğretim
data-driven marketing veri odaklı pazarlama
data driven mindset veri odaklı zihniyet
event-driven data olay odaklı veri
data driven management veri odaklı yönetim
data-driven process veri odaklı süreç
data-driven business veri odaklı iş
data driven accountability veri güdümlü hesap verebilirlik
more data driven daha fazla veri odaklı
dynamic data driven dinamik veri odaklı
data driven methodology veri güdümlü metodoloji
data-driven product veri odaklı ürün
is data-driven veri odaklı
data-driven documents veri odaklı belgeler
real-time data driven gerçek zamanlı veri odaklı
data-driven results veri odaklı sonuçlar
be data-driven veri odaklı olmak
data-driven testing veri odaklı test
data-driven charts veri odaklı grafikler
data-driven activities veri odaklı faaliyetler
data driven synthesis veriye dayalı sentez
data-driven publishing veri odaklı yayıncılık
full data-driven tam veri odaklı
data-driven dialogue veri odaklı diyalog
data-driven communications veri odaklı iletişim
data-driven report veri odaklı rapor
data driven focus veri odaklı odak
data driven and evidence based veri odaklı ve kanıta dayalı
decision-making karar verme
decision making karar verme
decision making process karar verme süreci
decision-making body karar organı
decision-making power karar verme gücü
informed decision making bilgili karar verme
decision-making authority karar verme yetkisi
shared decision making paylaşılan karar verme
decision-making positions karar verme pozisyonları
sound decision making sağlıklı karar verme