i am sorry, but i really have to go

i am sorry, but i really have to go teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
i am sorry, but i really have to go üzgünüm ama gerçekten gitmek zorundayım

i am sorry, but i really have to go terimi için benzer kelimeler ve anlamları
i'm really, really sorry gerçekten, gerçekten üzgünüm
i really really am very sorry gerçekten çok çok özür dilerim
really, really, really gerçekten, gerçekten, gerçekten
i'm so sorry o i sorry çok üzgünüm o üzgünüm
i'm sorry i'm so sorry üzgünüm çok üzgünüm
sorry sorry i am üzgünüm özür dilerim
i'm really sorry gerçekten üzgünüm
i am really sorry gerçekten üzgünüm
really sorry gerçekten özür dilerim
we are really sorry gerçekten üzgünüz
i really sorry gerçekten üzgünüm
i'm really sorry for için gerçekten üzgünüm
i am really sorry about gerçekten üzgünüm
i feel really sorry gerçekten üzgün hissediyorum
i'm really sorry to hear that bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm
i'm really sorry to hear duyduğuma gerçekten üzüldüm
i am really sorry that gerçekten üzgünüm ki
i'm really sorry about gerçekten üzgünüm
really sorry for için gerçekten üzgünüm
felt really sorry for için gerçekten üzüldüm
i'm really so sorry gerçekten çok üzgünüm
to be really sorry gerçekten üzgün olmak
i'm really sorry that gerçekten üzgünüm
really sorry to hear that bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm
i really sorry about gerçekten üzüldüm
really sorry about için gerçekten üzgünüm
really i'm sorry gerçekten üzgünüm
l'm really sorry gerçekten üzgünüm
i'n really sorry gerçekten üzgünüm
we really sorry this buna gerçekten üzgünüz
i really sorry to hear that bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm
but they really have ama gerçekten var
i am sorry but üzgünüm ama
we are sorry but üzgünüz ama
i'm sorry but üzgünüm ama
i'm so sorry but çok üzgünüm ama
i am very sorry but çok üzgünüm ama
we re sorry but üzgünüz ama
sorry, but you are looking for something that isn't here. üzgünüm, ama burada olmayan bir şey arıyorsun.
sorry for interrupting but böldüğüm için üzgünüm ama
sorry to say, but söylediğim için üzgünüm ama
sorry for the delay but gecikme için üzgünüm ama
we are very sorry but çok üzgünüz ama
i am sorry but this üzgünüm ama bu
i am sorry to say this, but bunu söylediğim için üzgünüm ama
i am sorry to say but söylediğim için üzgünüm ama
sorry for that but bunun için üzgünüm ama
sorry, but there are no job vacancies for the moment. üzgünüm, fakat şu an için boş yer yok.
i'm sorry but i'm not özür dilerim ama değilim
so sorry but çok üzgünüm ama