in consideration of being allowed

in consideration of being allowed teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
in consideration of being allowed izin verildiğine bakılmaksızın

in consideration of being allowed terimi için benzer kelimeler ve anlamları
in consideration for being allowed izin verildiği için
in consideration of being allowed to participate katılmaya izin verilmesi dikkate alınarak
allowed consideration izin verilen değerlendirme
being allowed izin veriliyor
not being allowed izin verilmiyor
being allowed to vote oy kullanma izni var
being allowed to operate faaliyet gösterme
being allowed to object itiraz edilmesine izin verilmesi
claims are being allowed iddialara izin veriliyor
being allowed to sign imza atmaya izin verilmesi
are being allowed to izinli
without being allowed izinsiz
could not being allowed izin verilemedi
being not allowed izin verilmemek
whatsoever being allowed izin veriliyorsa
in consideration of being permitted izin verildiğine bakılmaksızın
consideration is being given değerlendirme yapılıyor
being under consideration göz önünde bulundurulmak
this is being given serious consideration bu ciddi bir dikkate alınıyor
full consideration being given tam dikkate alınmakta
that consideration is being taken bu değerlendirme alınıyor
in consideration of being permitted to participate katılmak için izin verildiğini dikkate alarak
with consideration being given to dikkate alınarak
being being varlık
being forewarned is being forearmed önceden uyarılmak zorunlu olmakta
with 1 being low and 5 being high 1 tanesi düşük, 5 tanesi yüksek
being being replaced değiştirilmekte
being a being varlık olmak
being being g g olmak
for the being being varlık için
being or may being olma ya da olma
is being is being olmak
allowed izin
not allowed izin verilmedi
be allowed to izinli olmak
allowed for için izin verildi
is allowed izin verilir
are allowed izin verilir
is not allowed müsade edilmez
are not allowed izin verilmez
to the extent allowed by law yasaların izin verdiği ölçüde
should be allowed izin verilmeli
has allowed izin verildi
it is not allowed buna izin verilmiyor
will be allowed izin verilecek
as allowed by law yasaların izin verdiği gibi
time allowed müsade edilen zaman
were allowed izin verildi
was allowed izin verildi
shall be allowed izin verilecek