| most naturally occurring |
en doğal olarak meydana gelen |
most naturally occurring terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| naturally occurring |
doğal olarak meydana gelen |
| naturally occurring substances |
doğal olarak oluşan maddeler |
| naturally occurring radioactive material |
doğal olarak oluşan radyoaktif madde |
| naturally occurring compounds |
doğal olarak oluşan bileşikler |
| naturally occurring toxins |
doğal olarak ortaya çıkan toksinler |
| naturally occurring sugar |
doğal olarak oluşan şeker |
| naturally occurring bacteria |
doğal olarak oluşan bakteri |
| naturally occurring element |
doğal olarak oluşan element |
| naturally occurring materials |
doğal olarak oluşan malzemeler |
| naturally occurring gas |
doğal olarak oluşan gaz |
| naturally occurring mineral |
doğal olarak oluşan mineral |
| naturally occurring oil |
doğal olarak oluşan yağ |
| naturally occurring antioxidants |
doğal olarak oluşan antioksidanlar |
| naturally occurring disease |
doğal olarak ortaya çıkan hastalık |
| naturally occurring proteins |
doğal olarak oluşan proteinler |
| a naturally occurring |
doğal olarak oluşan |
| is naturally occurring |
doğal olarak meydana geliyor |
| naturally occurring hormone |
doğal olarak oluşan hormon |
| naturally occurring water |
doğal olarak oluşan su |
| are naturally occurring |
doğal olarak meydana gelen |
| non-naturally occurring |
doğal olarak oluşmayan |
| naturally occurring botulism |
doğal olarak oluşan botulizm |
| naturally occurring methane |
doğal olarak oluşan metan |
| naturally occurring virus |
doğal olarak oluşan virüs |
| contains naturally occurring sugars |
doğal olarak oluşan şekerler içerir |
| naturally occurring radioactive elements |
doğal olarak oluşan radyoaktif elementler |
| naturally occurring metal |
doğal olarak oluşan metal |
| naturally occurring mixture |
doğal olarak oluşan karışım |
| naturally occurring fatty acids |
doğal olarak oluşan yağ asitleri |
| naturally occurring organisms |
doğal olarak oluşan organizmalar |
| naturally occurring events |
doğal olarak meydana gelen olaylar |
| naturally occurring form |
doğal olarak oluşan form |
| some naturally occurring |
bazı doğal olarak meydana gelen |
| naturally occurring amino acids |
doğal olarak oluşan amino asitler |
| naturally occurring arsenic |
doğal olarak ortaya çıkan arsenik |
| naturally occurring peptide |
doğal olarak oluşan peptid |
| naturally occurring radioactive gas |
doğal olarak oluşan radyoaktif gaz |
| naturally occurring vitamin |
doğal olarak oluşan vitamin |
| bacteria naturally occurring |
doğal olarak bulunan bakteriler |
| naturally occurring pesticide |
doğal olarak oluşan pestisit |
| presence of naturally occurring |
doğal olarak meydana gelen varlığı |
| by naturally-occurring |
doğal olarak meydana gelen |
| naturally occurring petroleum |
doğal olarak ortaya çıkan petrol |
| a naturally occurring mineral |
doğal olarak oluşan bir mineral |
| naturally-occurring influenza |
doğal olarak oluşan grip |
| naturally occurring ones |
doğal olarak meydana gelenler |
| is a naturally occurring |
doğal olarak oluşan |
| naturally occurring sources |
doğal olarak oluşan kaynaklar |
| naturally occurring folates |
doğal olarak oluşan folatlar |
| naturally-occurring outbreaks |
doğal olarak ortaya çıkan salgınlar |