baseline blood

baseline blood teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
baseline blood bazal kan

baseline blood terimi için benzer kelimeler ve anlamları
baseline blood pressure temel kan basıncı
baseline blood-pressure readings temel kan basıncı okumaları
blood to blood contact kan-kan teması
blood and blood products kan ve kan ürünleri
blood clots in the blood vessels kan damarlarındaki kan pıhtıları
blood or blood products kan veya kan ürünleri
blood and blood components kan ve kan bileşenleri
blocking of blood vessels by blood clots kan damarlarının kan pıhtısı ile bloke edilmesi
inherited blood disorders in which the blood does not clot p kanın pıhtılaşmadığı kalıtsal kan hastalıkları p
blood and blood products of animal origin hayvansal kaynaklı kan ve kan ürünleri
white blood count red blood beyaz kan sayımı kırmızı kan
blood-to-blood transmission kandan kana geçiş
blood and blood products will be provided kan ve kan ürünleri sağlanacak
this oxygen-rich blood helps form new blood vessels, which h bu oksijen bakımından zengin kan, yeni kan damarlarının oluşmasına yardım eder.
blood and blood forming organs kan ve kan oluşturan organlar
human blood; animal blood prepared for therapeutic, insan kanı; tedavi için hazırlanan hayvan kanı,
baseline başlangıç
very long baseline interferometry çok uzun taban çizgisi interferometrisi
at baseline temelde
baseline data temel veri
baseline study temel çalışma
baseline survey temel anket
baseline scenario temel senaryo
baseline information temel bilgi
baseline assessment temel değerlendirme
baseline characteristics temel karakteristikler
from baseline başlangıçtan itibaren
baseline visit temel ziyaret
baseline value temel değer
baseline report temel rapor
change from baseline başlangıçtan itibaren değişiklik
baseline measures temel önlemler
baseline year başlangıç yılı
baseline level temel seviye
baseline schedule temel zamanlama
baseline condition temel durum
baseline measurement temel ölçüm
baseline drift taban çizgisi kayması
baseline score temel puan
baseline noise temel gürültü
baseline case temel durum
baseline period başlangıç dönemi
baseline evaluation temel değerlendirme
baseline performance temel performans
project baseline proje temeli
baseline risk temel risk
baseline testing temel test
establish a baseline temel oluşturmak
environmental baseline çevresel temel
baseline status temel durum