yürürlüğe girmesi

yürürlüğe girmesi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yürürlüğe girmesi into effect

yürürlüğe girmesi terimi için benzer kelimeler ve anlamları

yürürlüğe girme tarihinde yürürlüğe girmesi come into force on the effective date
yürürlüğe girmesi enactment
yürürlüğe girmesi come into effect
yürürlüğe girmesi enter into force
yeniden yürürlüğe girmesi re-enactment thereof
kanunun yürürlüğe girmesi introduction of a law
bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi enforceability of this agreement
yürürlüğe girmesi its entry into force
değişikliklerin yürürlüğe girmesi changes go into effect
politikaların yürürlüğe girmesi enactment of policies
kanunun yürürlüğe girmesi enactment of the act
sözleşmenin yürürlüğe girmesi contract coming into force
anlaşmanın yürürlüğe girmesi agreement become effective
bütçenin yürürlüğe girmesi enactment of the budget
anlaşmanın yürürlüğe girmesi enforceability of an agreement
imza üzerine yürürlüğe girmesi come into force upon signature
anlaşmanın yürürlüğe girmesi entry into force of the agreement
yürürlüğe girmesi üzerine upon its enactment
lizbon anlaşmasının yürürlüğe girmesi entry into force of the lisbon treaty
yürürlüğe girmesi nedeniyle due to come into force
mevzuatın yürürlüğe girmesi entry into force of the legislation
yürürlüğe girmesi amaçlanan intended to come into effect
değişikliğin yürürlüğe girmesi için for the change to take effect
bu hükmün yürürlüğe girmesi enacting this provision
yürürlüğe girmesi için slated slated to take effect
savaşın yeniden yürürlüğe girmesi battle re-enactment
yürürlüğe girmesi bekleniyor expected to enter into force
taslak kararın yürürlüğe girmesi sırasında during the introduction of the draft resolution
değişikliklerin yürürlüğe girmesi the amendments entered into force in
kararnamenin yürürlüğe girmesi the entry into force of the decree
bir politikanın yürürlüğe girmesi enactment of a policy
herhangi bir yasal değişiklik veya yeniden yürürlüğe girmesi any statutory modification or re-enactment thereof
anlaşmanın yürürlüğe girmesi making effective the agreement
onaylandıktan sonra yürürlüğe girmesi come into effect after approval
istifanın yürürlüğe girmesi such resignation to take effect
yürürlüğe girmesi beklenen giriş expected entry into force
yürürlüğe girmesi gereken taraf party required to effect
yürürlüğe girmesi nedeniyle are due to come into force
sözleşmenin yürürlüğe girmesi entry into force of the contract
yürürlüğe girmesi için kabul edildi adopted to take effect
bu türkiye’nin yürürlüğe girmesi şartıyla provided that turkey brought into force
anlaşmanın yürürlüğe girmesi entry into force of the treaty
yürürlüğe girmesi veya performans into effect or the performance
bir kanunun yürürlüğe girmesi enactment of an act
bu değişikliğin yürürlüğe girmesi için for this change to take effect
yürürlükte olan süre için yeniden yürürlüğe girmesi re-enactment thereof for the time being in force
yürürlüğe girmesi bekleniyor expected to come into effect
yürürlüğe girmesi biraz zaman alıyor takes a while to take effect
yürürlüğe girmesi için gerekli prosedürler procedures required for entry into force
tadilat veya yeniden yürürlüğe girmesi modification or re-enactment thereof