aralıklı antrenman

aralıklı antrenman teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
aralıklı antrenman interval training

aralıklı antrenman terimi için benzer kelimeler ve anlamları

aralıklı antrenman anlamı interval training meaning
antrenman trainning
antrenman odası training room
aşırı antrenman overtraining
antrenman tecrübesi training experience
sürekli antrenman continuous training
zor antrenman tough workout
iyi bir antrenman olsun get a good workout
golf antrenman aralığı golf practice range
spor salonunda antrenman training at the gym
antrenman çorapları training socks
antrenman yapıyorum i am training
antrenman futbolu practise football
antrenman yapıyorum am training
aylık antrenman practice monthly
antrenman öncesi ürünler pre-workout products
antrenman öncesi veya sırasında before or during training
sabah erken antrenman early-morning workout
sıkı antrenman sporcuları hard training athletes
antrenman ve fitness hedefleri training and fitness goals
sıkı antrenman yapıyordum i was training hard
ben de antrenman yapıyorum i am also training
hedef kalp atış hızı antrenman bölgesi target heart rate training zone
spor salonunda antrenman training in a gym
1. günden sonra antrenman after day 1 trainning
maraton için antrenman yapıyorum i m training for marathon
akut aralıklı porfiri acute intermittent porphyria
diyabet aralıklı diabetes intermittens
aralıklı intermittent
aralıklı akut porfiri intermittent acute porphyria
aralıklı topallama intermittent claudication
aralıklı kramp intermittent cramp
aralıklı akım intermittent current
aralıklı patlayıcı bozukluk intermittent explosive disorder
aralıklı ateş intermittent fever
aralıklı zorunlu havalandırma intermittent mandatory ventilation
aralıklı pozitif basınçlı solunum intermittent positive pressure breathing
aralıklı pozitif basınçlı havalandırma intermittent positive pressure ventilation
aralıklı tetanoz intermittent tetanus
aralıklı olarak intermittently
aralıklı boşluk intervillous space
aralıklı spaced out
aralıklı spaced-out
aralıklı olma sparseness
kendiliğinden aralıklı zorunlu havalandırma spontaneous intermittent mandatory ventilation
dişleri aralıklı gap-toothed
aralıklı spaced
eşit aralıklı equally spaced
yakından aralıklı closely spaced
eşit aralıklı evenly spaced