| ihtiyacı olanlara yardım et |
help those in need |
ihtiyacı olanlara yardım et terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ihtiyacı olanlara yardım etmek |
helping those in need |
| en çok ihtiyacı olanlara yardım |
aid for the neediest |
| ihtiyacı olanlara yardım etmek |
assist those in need |
| ihtiyacı olanlara yardım etmek. |
helping those who needed. |
| en çok ihtiyacı olanlara ulaşmak |
reach those most in need |
| ihtiyacı olanlara ulaşmak |
reach those in need |
| en çok ihtiyacı olanlara |
for those most in need |
| en çok ihtiyacı olanlara |
those in greatest need |
| en çok ihtiyacı olanlara |
to those who need it most |
| ihtiyacı olanlara vermek |
giving to those in need |
| bize ihtiyacı olanlara yenilenmiş olarak hizmet etmek |
to serve those who need us with renewed |
| savunmasız olanlara yardım etmek |
helping those who are vulnerable |
| uygulanabilir olanlara uymak |
comply with applicable |
| olanlara aykırı |
contrary to what happens |
| gerekli olanlara |
on those necessary |
| gerekli olanlara |
to those necessary |
| ilgili olanlara uygunluk |
compliance with the relevant |
| ödenmemiş olanlara faiz faizi |
charge interest on the outstanding |
| geçerli olanlara tabi |
subject to any applicable |
| borcu olanlara |
interests owed |
| bu dünyayı yıkacak olanlara |
to those who would tear this world down |
| genellikle izlemeye hazır olanlara ek araçlar |
additional means to those usually available to monitoring |
| geçerli olanlara göre |
in accordance with any applicable |
| en yüksek olanlara uymak |
complying with the highest |
| en savunmasız olanlara odaklanarak |
with a focus on the most vulnerable |
| olanlara benzer |
similar to what happens |
| ilgili olanlara uygunluk |
conformity with respective |
| gerekli olanlara tabi |
subject to any necessary |
| genellikle mevcut olanlara ek araçlar |
additional means to those usually available |
| var olanlara rağmen |
despite the many existing |
| mezun olanlara verilenler |
postgraduates awarded |
| tüm uygun olanlara başvur |
apply to all eligible |
| ilgili olanlara uymak |
complying with the pertinent |
| kırsal olanlara göre |
than in rural ones |
| marka tescilli olanlara benzer |
similar to those for which the trade mark is registered |
| olanlara paralel |
parallel to what happens |
| önemli olanlara dikkat çekmek |
draw attention to the considerable |
| radyoların etrafında toplanmış olanlara |
to those who are huddled around radios |
| geleneksel olanlara göre avantajları |
advantages over conventional ones |
| meşgul olanlara müdahale |
interfering busybodies |
| kaçınılmaz olanlara hazırlanmak |
to prepare for the inevitable |
| olanlara karşılık gelmedi |
didn't correspond to the ones |
| en savunmasız olanlara ulaşmak |
reach the most vulnerable |
| zarardan sorumlu olanlara karşı |
against those responsible for the loss |
| engelliler veya hareket kabiliyeti kısıtlı olanlara |
disabled persons or persons with reduced mobility access to |
| olanlara benzer fonksiyonlar |
functions similar to those of |
| var olanlara zararlı |
detrimental to existing |
| sorumlu olanlara |
on those responsible |
| olanlara tanık |
witness to what happens |
| olanlara git |
go to those with |